"İçtihat Metni"
Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 5. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 407-634
Sanıklar ... ve ...'nın görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında yapılan yargılama sırasında sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği gerekçesiyle Beykoz 1. Sulh Ceza Mahkemesince 18.05.2012 tarih ve 670-718 sayı ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 24.12.2012 tarih ve 281-485 sayı ile sanıkların beraatlerine ilişkin verilen hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 09.07.2018 tarih ve 12341-5196 sayı ile;
"Sanık hekimlerin aşamalarda, dava konusu edilen reçetelerin gerçek olduğuna ve kendileri tarafından yazıldığına, haklarında reçete düzenlenen tanıkların ise sanıkların çalıştığı sağlık ocaklarına gidip muayene olmadıklarına, dava konusu reçeteleri almadıklarına ilişkin beyanlarının farklılığı ve reçeteleri sanıklara düzenlettirdiği iddia edilen eczacı ve kalfası hakkında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/13023 esas sayılı dosyası üzerinden soruşturma yapılması karşısında; eczacı ve kalfası hakkında yürütülen soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak dava açılmış ise ve mümkünse dosyaların birleştirilmesi, aksi takdirde söz konusu dosyanın onaylı ve okunaklı suretinin dosya arasına getirilmesi, sanıkların görev yaptıkları sağlık ocağında hasta kabul ve muayene işlemlerinin ne şekilde yapıldığının, gelen hastaların ad ve soyadlarının protokol defterine kaydından sonra hekimlerin hastaların nüfus cüzdanlarını gördükten sonra mı, görmeden mi muayene işlemini gerçekleştirdikleri hususlarının etraflıca araştırılması ile sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 26.12.2018 tarih ve 407-634 sayı ile;
"...Hâlen Üsküdar (İstanbul Anadolu) C.Başsavcılığının 2011/13023 soruşturma numaralı dosyasında SGK tarafından yapılan ihbar üzerine devam eden eczacı ... ile bir kısım doktorlar hakkındaki dolandırıcılık ve sahtecilik iddiaları ile ilgili yapılan soruşturma sırasında:
a) Suç tarihinde Beykoz-Çubuklu Sağlık Ocağında doktor olan sanık ...'nın:
1-Ali Paşa Sezgün adına düzenlenen 30.01.2009 tarihli,
2-... adına düzenlenen 20.08.2009 tarihli reçeteleri hastaları görmeden düzenlendiği ve bu şekilde kurumu 1.399,52 TL zarara uğrattığı,
b) Suç tarihinde... Sağlık Ocağında doktorluk yapan sanık ... ...'nun ise 20.03.2012 tarihinde vefat eden ... adına düzenlenen 05.08.2008 tarihli reçeteyi hastayı görmeden düzenleyerek kurumu 1.158,29 TL zarara uğrattığı iddiasıyla 4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca verilen soruşturma izni üzerine yapılan soruşturma sonucu 07.05.2012 tarihli iddianame ile Beykoz 1. Sulh Ceza Mahkemesine dava açılmıştır.
Mahkemece eylemlerin TCK'nın 158/1-d maddesi kapsamındaki suçu oluşturabileceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de bu maddede kamu kurumu araç kılınarak dolandırıcılık suçu yaptırıma bağlanmış olup olayımızda ise SGK'nın zarara uğratıldığı iddiası söz konusu olduğundan TCK'nın 158/1-e maddesi düşünülebilir,
Doktor olan sanıkların görevsizlik kararı veren Beykoz 1. SCM'ce eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturabileceğine ilişkin gerekçesi kabul edilse, sanıkların söz konusu reçeteleri hastaları görmeden düzenlediği iddiası doğru olsa bile bu reçeteleri hak sahiplerine veya bir başkasına teslim ederek onların kullanmalarına ve reçete bedellerinin kurumdan tahsil edilmelerine iştirak ettikleri hususu sabit olmadığı gibi günde ortalama yüze yakın hasta muayene etmeleri, hastaların önceden protokol defterine kayıt edildikten sonra doktorlar tarafından muayene ediliyor oluşu dikkate alındığında sanıkların bilerek ve isteyerek hastayı görmeden söz konusu reçeteyi düzenlediklerine dair savunmalarının aksine kanıt olmaması,
Yine sanıklardan ... hakkında 31.07.2008 ve 05.08.2008 tarihlerinde ... isimli 20.03.2012 tarihinde vefat eden kişiyi görmeden söz konusu reçeteleri düzenleyerek görevi kötüye kullanma suçundan başlangıçta Beykoz 1. SCM'ne açılan davada eylemin dolandırıcılık suçu olarak kabul edilip görevsizlik kararı verilmesi üzerine Mahkememizin 2013/14-87 esas ve karar sayılı kararı ile verilen beraat kararının katılan kurum vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. CD. Başkanlığının 12.11.2018 tarihli ve 3295-7849 sayılı ilamı ile onanmış olması" gerekçesiyle bozma kararına direnerek sanıkların önceki hükümler gibi beraatlerine karar vermiştir.
Direnme kararına konu bu hükümlerin de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2019 tarihli ve 10616 sayılı "Bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, kararına direnilen Daireye gönderilmiş, inceleme yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince 28.05.2019 tarih ve 2843-5818 sayı ile; CMK'nın 307. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucu Yerel Mahkeme kararı yerinde görülmediğinden Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanıklar hakkında eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkin olup Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 27. maddesi uyarınca öncelikle Yerel Mahkemece sanık ... hakkında verilen kararın "yeni hüküm" niteliğinde olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmekte ise de uyuşmazlık konusunun görüşülmesi sırasında bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyesi tarafından sanık ... hakkında verilen kararın da "yeni hüküm" niteliğinde sayılması gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine bu husus da ayrıca değerlendirilmiştir.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,
d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,
Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi hâlinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamından;
Yerel Mahkemece "...Somut olayda sanıkların söz konusu reçeteleri hastaları görmeden düzenlendikleri kabul edilse bile bu reçetelerin hak sahiplerine veya bir başkasına teslim ederek onların kullanmalarına ve reçete bedellerinin kurumdan tahsil edilmelerine ne şeklide iştirak ettikleri hususu sabit olmayıp bu nedenle bu suçun oluşması da mümkün değildir.
Bunun yanı sıra somut olayda günde ortalama 100'e yakın hasta muayene etmeleri, muayene sırasında hastaların kimliklerini kontrol etme imkânlarının olmayışı, kaldı ki hastaların önce protokol defterine kaydedildikten sonra doktorlar tarafından muayene ediliyor oluşu da dikkate alındığında sanıkların bilerek hastaları görmeden reçete düzenlendiklerine ilişkin savunmalarının aksini gösteren bir kanıtta bulunmadığı" şeklindeki gerekçe ile sanıklar hakkında kurulan beraat hükümlerinin katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Özel Dairece; eczacı ve kalfası hakkında Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/13023 esas sayılı dosyasında yürütülen soruşturmanın akıbeti araştırılarak dava açılmış ise birleştirilmesi, aksi hâlde dosyanın onaylı suretinin dosya arasına alınması ve sanıkların görev yaptıkları sağlık ocaklarında hasta kabul ve muayene işlemlerinin ne şekilde yapıldığının araştırılması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraat hükümleri verildiği gerekçeleriyle hükümlerin bozulmasından sonra Yerel Mahkemece Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığından 2011/13023 esas sayılı dosyasının akıbetinin sorulduğu ve dosyanın derdest olduğu öğrenilmekle birlikte dosyanın onaylı suretinin dosya arasına alınmadığı, yapılan yargılama sonucunda önceki kararda yer almayan "...Yine sanıklardan ... hakkında 31.07.2008 ve 05.08.2018 tarihlerinde, 20.03.2012 tarihinde vefat eden ... isimli kişiyi görmeden söz konusu reçeteleri düzenleyerek görevi kötüye kullanma suçundan başlangıçta Beykoz 1. SCM’ne açılan davada eylemin dolandırıcılık suçu olarak kabul edilip görevsizlik kararı verilmesi üzerine Mahkememizin 2013/14-87 esas ve karar sayılı kararı ile verilen beraat kararının katılan kurum vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12.11.2018 tarihli ve 3295-7849 sayılı ilamı ile onanmış olması da dikkate alındığında Yargıtay 5. Ceza Dairesinin söz konusu bozma ilamına uyulmadığı" biçimindeki gerekçe ile her ne kadar sadece sanık ... hakkında aynı eylem nedeniyle yapılan başka bir yargılama sonucunda verilen beraat kararının Yargıtay 15. Ceza Dairesince onanmış olduğu belirtilmiş ise de;
Yargıtay 15. Ceza Dairesince sanık ...'nun ...'i görmeden bu şahıs adına iki adet reçete tanzim ettiği iddia edilen olayda diğer gerekçelerin yanı sıra hastaların protokol defterine kaydedilmesinden sonra doktora muayene olduklarına ilişkin kabule de dayanarak sanık hakkında verilen beraat kararının onanması, Yargıtay 5. Ceza Dairesince sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin bozma nedenleri arasında sanıkl