"İçtihat Metni"
Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 12. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 113-174
Sanık ... hakkında olası kasıtla öldürme suçundan açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, eylemin bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın TCK’nın 85/1, 22/3, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Konya 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.03.2016 tarihli ve 467-126 sayılı hükmün Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili ve sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 31.01.2017 tarih ve 597-606 sayı ile;
"Sanık ...'ın olay günü saat 16.00 sıralarında uyuşturucu madde temin etmek amacı ile babasına ait...plakalı kamyonla Tatlıcak Mahallesi Tatlı Su Çeşmesi civarına gittiği, orada yanına yaklaşan ölen ...'e uyuşturucu olup olmadığını sorduğu, ölenin de uyuşturucu olduğunu söyleyip, birlikte uyuşturucu içmek istediğini belirterek sanığın aracına bindiği, Tatlıcak Mahallesi arka tarafında bulunan KOSKİ su arıtma tesisinin olduğu cadde üzerine gidip, burada araç içinde uyuşturucu madde kullandıkları, karşı yoldan gelen bir aracı sanığın polis aracı olarak değerlendirerek kaçmak istediği, bu esnada ölenin de aşağıya indiği ve aracın arka tarafına geçtiği, sanığın aracı tekrar hareket ettirirken ölenin araca binmek istediği sırada yere düştüğü, sanığın ölenin düştüğünü görmesine ve araç altında kalarak ölebileceğini öngörmesine rağmen, fren yapmadan aracı ile ilerlemeye devam ederek ölenin üzerinde geçip, ölmesine neden olduğu, daha sonra araçta kalan ölene ait telefonu Sancak Mahallesinde park kenarında bulunan büfeye bıraktığı olayda; eylemin olası kastla adam öldürme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgı ile sanık hakkında bilinçli taksirle ölüme neden olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1- 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
2- Duruşmada kendilerini vekille temsil etttiren katılanlar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi," isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 08.06.2017 tarih ve 113-174 sayı ile sanığın, olası kasıtla öldürme suçundan TCK'nın 81/1, 21/2, 53/1-2-3 ve 58. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
Ceza miktarı bakımından resen temyize tabi hükmün sanık müdafisi tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesince 14.02.2019 tarih, 8047-2056 sayı ve oy çokluğuyla; "Sanığın eylemi olası kast ile işlediği kabul edilmesine karşın, kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm kısmında bilinçli taksirle işlendiğinin belirtilmesi ancak uygulamanın olası kasta ilişkin TCK'nın 21/2. maddesi uyarınca yapılması yazım hatası kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır." eleştirisiyle onanmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi M. Yapıcı;
"...Sanık ...'ın olay günü saat 16.00 sıralarında uyuşturucu madde temin etmek amacı ile babasına ait...plaka sayılı Mitsubishi Canter marka arkası kapalı araçla Tatlıcak Mahallesi Tatlı Su Çeşmesi civarına uyuşturucu almaya gittiği, orada yanına yaklaşan ölen ...'e uyuşturucu olup olmadığını sorduğu, ölenin de uyuşturucu olduğunu söyleyip sanık ...’e eroin sattığı, ölenin birlikte uyuşturucu içmek istediğini belirterek sanığın aracına bindiği, Tatlıcak Mahallesi arka tarafında bulunan KOSKİ su arıtma tesisinin olduğu cadde üzerine gidip, burada araç içinde uyuşturucu madde kullandıkları, burada yaklaşık 30-35 dakika kaldıkları, uyuşturucu aldıkları sırada karşı yoldan beyaz renkli Ford Connect marka bir aracın geldiğini görünce gelen aracı sanığın polis aracı olarak değerlendirerek yakalanmamak için kaçmak istediği, bu esnada ölenin de araçtan aşağıya inerek aracın arka tarafına geçtiği, sanık ... ölen ...’ın ayrıldığını düşünerek aracı çalıştırıp hızlı bir şekilde olay yerinden kaçtığı sırada ölen ...’ın aracın sağ kapısını açarak binmek istediği sırada yere düştüğü, sanık ...’in olay yerinden hızla uzaklaştığı ve bilâhare...’ın öldüğünü öğrendiği olayda;
Sanık ...’in ölen ...’ın düştüğünü görmesine rağmen aracı durdurmayarak arka tekerleğin ölenin üzerinden geçmesine ve ölümüne neden olan olayda, sanığın kullandığı aracın otomobil gibi hızlı hareket edebilen bir araç olması ve 15-20 metrelik mesafede ciddi anlamda hızlanabilecek bir araç olduğu düşünüldüğünde, aracın arka tekerlerinin üzerinden geçmesini engelleyecek bir fren mesafesinin ve düşünme süresinin bulunmasının imkansız olduğu, dolayısıyla sanığın olursa olsun şeklinde hareket etmesi söz konusu değildir. Sanığın tekerin ölenin üzerinden geçtiğini bildiği hâlde eylemine devam etmesi söz konusu değildir. Sanığın eylemi taksirli bir eylemdir. Sanığın bu hâlde TCK’nın 85/1, 22/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiğini düşünmekteyim." görüşüyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 15.04.2019 tarih ve 56982 sayı ile;
“...Somut olayda, karşı oy kullanan Yargıtay 12. Ceza Dairesi üyesinin muhalefet şerhinde belirttiği üzere sanık ...’in ölen ...’ın düştüğünü görmesine rağmen aracı durdurmayarak arka tekerleğin ölenin üzerinden geçmesine ve ölümüne neden olan olayda, sanığın kullandığı aracın otomobil gibi hızlı hareket edebilen bir araç olması ve 15-20 metrelik mesafede ciddi anlamda hızlanabilecek bir araç olduğu düşünüldüğünde aracın arka tekerlerinin üzerinden geçmesini engelleyecek bir fren mesafesinin ve düşünme süresinin bulunmasının imkansız olduğu, dolayısıyla sanığın olursa olsun şeklinde hareket etmesi söz konusu değildir. Sanığın tekerin ölenin üzerinden geçtiğini bildiği hâlde eylemine devam etmesi söz konusu değildir. Sanığın eylemi taksirli bir eylemdir. Sanığın bu hâlde TCK’nın 85/1, 22/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekmektedir.
Sanığın istemediği bir netice meydana gelmiştir. Sanığın kasti bir suç işlemek amacıyla hareket etmediği sabittir. Meydana gelen netice suç bakımından taksir söz konusudur. Bu taksirde bilinçli taksir düzeyindedir. Bu gerekçelere bağlı olarak sanığın, gerçekleşen ölüm neticesini istememesinin ancak sonucun gerçekleşmesinin bilinçli taksir suçunu oluşturduğu anlaşılmaktadır.” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK'nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesince 23.05.2019 tarih ve 3759-6606 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eylemini bilinçli taksirle mi yoksa olası kasıtla mı gerçekleştirdiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
26.11.2015 tarihli olay yeri inceleme, ölü muayene ve otopsi tutanağına göre; 26.11.2015 tarihinde saat 17.30 sıralarında Tatlıcak Mahallesi Saadet Caddesi Belediye Atık Su Tesisleri yanındaki çift yönlü yolun şehir merkezi istikametinin sağ tarafında yatar vaziyette erkek bir şahsa ait cesedin bulunduğunun bildirilmesi üzerine saat 18.40 sıralarında olay yerine gelindiği, bahsedilen yolun sağ tarafında yerde sırt üstü yatar vaziyette bir erkek şahsa ait cesedin görüldüğü, cesedin üzerinde elbiselerinin bulunduğu, ancak sağlık ekipleri tarafından müdahale edilen cesedin üzerindeki elbiselerin kesilmiş olduğu, cesedin görünen yerlerinde bariz bir yaralanmanın tespit edilemediği, yolda kaza olduğuna dair herhangi bir fren izi ya da herhangi bir araca ait parça görülmediği, ölü muayene ve otopsi işlemlerinin yapılması için cesedin Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldığı,
Cesedin üst kısmında siyah kaban, hardal renkli bir kazak ve siyah gömlek, alt kısmında ise kot pantolon, içlik ve külot, ayaklarında ise spor ayakkabısı ve siyah çorap olduğu, kıyafetlerde kesici delici alet ve ateşli silah mermi çekirdeği ya da saçma tanesi geçişine bağlı herhangi bir defekt olmadığı, siyah kabanın sol kısmında ve sol kol bölümünde araç tekerlek izi ile uyumlu bir iz görüldüğü, kıyafetlerin ceplerinden 2 adet gri renkli kağıda sarılı muhtemelen uyutucu, uyuşturucu madde olduğu düşünülen paketler ile, 155 TL değerinde kağıt para ve 5 TL madeni demir para bulunduğu, cesette ölü katılığının henüz gelişmediği, ölü lekelerinin sırt üstü yatış pozisyonuna uygun olarak sırtta bası görmeyen yerlerde teşekkül etmeye başladığı, sol trontal bölge, sol orbita dış kısım ve sol maksilla üzerinde 15x8 cm’lik alanda sıyrıklı ekimoz gözlemlendiği, cesedin burnundan ve ağzından yoğun kan çıkışı izlendiği, oksipital bölgesel kısımda 7x7 cm’lik alanda saçlı deri içinde hematom olduğu, sağ üst göz kapağında 2x1 cm’lik ekimoz, mandibula sol kısımda 2x2 cm’lik sıyrıklı ekimoz, sağ gluteus dış kısımda 7x5 cm’lik alanda sıyrıklı ekimoz, sağ ön kol ön yüzde 10x5 cm’lik alanda çiçek yaprağı desenli tatuaj, sol dirsek iç bükümde 4x3 cm’lik alanda ekimoz, sol ön kol ve yan yüzde ve yan kısımda iskambil kart şekilli tatuaj, batın bölgesi sol alt kısımda 2 cm uzunluğunda sütür izleri bulunan yara, sağ diz iç kısımda 3x2 cm’lik sıyrıklı ekimoz ve yine sağ uyruk iç kesimde 8x5 cm’lik alanda sıyrıklar bulunduğu, tarif edilen bulgular dışında ateşli silah yarası, kesici delici alet yarası, ası telemi, elle ve bağla boğulmaya ait herhangi bir bulguya rastlanılmadığı,
26.11.2015 tarihinde Tatlıcak Mahallesinde yol kenarında ölü hâlde bulunan ...’in ölümünün, genel beden travmasına bağlı akciğer, kalp ve karaciğer yaralanması ile gelişen iç kanamayla ile birlikte kafa kaide ve kubbe kırığı ile müşterek kafa içi kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği,
28.11.2015 tarihli yakalama tutanağına göre; 26.11.2015 tarihinde saat 17.00 sıralarında Tatlıcak Mahallesi Saadet Caddesi üzerinde meydana gelen olayla ilgili olarak yapılan araştırmalarda olayın şüphelisi olduğu tespit edilen sanık ...’ın yakalama çalışmalarının devam ettiği sırada sanığın 28.11.2015 tarihinde saat 16.00 sıralarında Asayiş Şube Müdürlüğüne intikal edeceği bilgisinin alındığı, aynı gün saat 16.15 sıralarında sanığın 26.11.2015 tarihinde saat 17.00 sıralarında Konya ili Tatlıcak Mahallesi Saadet Caddesi üzerinde ölen ...’in öldürülmesi olayına kendisinin karıştığını beyan ederek, 26.11.2015 tarihinde saat 16.00 sıralarında babasına ait olan... plaka sayılı araç ile yalnız olarak Tatlıcak Mahallesine eroin almaya gittiğini, burada ölen ...’dan 60 TL karşılığında eroin satın aldığını ve ölen ile birlikte olay yerine geldiklerini, birlikte eroin kullandıklarını, yaklaşık otuz dakika burada kaldıktan sonra kavşakta Ford Connect marka bir araç görünce bu aracı polis aracı zannettiklerinden ölenin kamyonetten indiğini, kendisinin de aracı çalıştırarak ilerlemeye başladığını, biraz hızlanınca ölenin tekrar kamyonete binmek için aracın sağ kapısını açarak binmeye çalıştığını, hızlanmış olması nedeniyle bir anda ölenin kapıya çarparak düştüğünü ve aracın altında kaldığını, daha sonra araçta ölene ait telefonun olduğunu fark ettiğini, bu telefonu Sancak Mahallesinde bulunan bir büfeye bıraktığını söylediği,
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 25.12.2015 tarihli rapora göre; Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 29.12.2015 tarihli biyokimya idrarda uyutucu uyuşturucu madde laboratuvar testi sonucunda, sanığın vücudunda metabolutu morfin olan opiat kimyasal maddesinin pozitif çıktığı,
Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Kimya İhtisas Dairesince düzenlenen 09.02.2016 tarihli rapora göre; ölenin kanında Bpriden, Parasetemol, Fenasetin, Benziolekgonin, Ekgonin Metil Ester, Kodein, Morfin, Hidromorfon ve Pregabalin; idrarında ise Kokain, Pregabalin, Biperiden, Parasetamol, Fenasetin, Naltrekson, Ekgonin Metil Ester, Kodein, Morfin, Hidromorfon, Gabapentin ve Mekonin maddelerinin bulunduğu,
28.11.2015 tarihli DVD çözüm tutanağına göre; olay ile ilgili olarak bölgede yapılan kamera tespit çalışmalarında, Taç A.Ş isimli iş yerinin kamera görüntüsünün tarih ve zamanı ile uyumlu olan kamera kayıtları izlendiğinde ölenin üzerindeki mevcut tekerlek ebatları ile benzer tekerlekleri olan... plakalı kamyonetin, 26.11.2015 tarihinde saat 16.15.22 sıralarında olay mahalli istikametine doğru seyir hâlinde olduğu, muhafaza altına alınarak incelenen bu aracın arka lastiklerinin diş izlerinin ölenin üzerindeki elbise ve bacağındaki tekerlek izleri ile birebir uyum gösterdiği, olay yerini tam olarak görüntüleyen kamera görüntülerine rastlanmadığı, incelenen mevcut görüntünün güzergah görüntüsü niteliği taşıdığı,
27.11.2015 tarihli olay yeri inceleme raporuna göre; ...plaka sayılı, 1996 model, Mitsubishi Canter marka kapalı kasa kamyonette herhangi bir hasarın olmadığı, aracın fotoğraflarının çekildiği, kamyonetin arka tekerleklerinin ölçekli fotoğraflarının temin edildiği, kamyonet içinde bulunan cam küllük yüzeyinden parmak izi alındığı,
Konya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Kimlik Tespit Büro Amirliğince düzenlenen 28.11.2015 tarihli rapora göre; ölene ait cep telefonunun arka yüzeyinde belirlenen sağ el baş parmak izinin sanığa ait olduğunun tespit edildiği,
Konya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Kimlik Tespit Büro Amirliğince düzenlenen 02.12.2015 tarihli rapora göre; ...plakalı Mitsubishi Canter marka kamyonetin içinde bulunan cam küllük yüzeyindeki bir adet parmak izinin ölenin sağ el orta parmağına ait olduğu,
Anlaşılmıştır.
Katılan ...; oğlu olan ölenin yaklaşık altı yedi yıldır eroin kullandığını, zaman zaman tedavi olduğunu, olaydan 15 gün önce uyuşturucu madde kullanmaması için Nevşehir Kapadokya Hastanesince ölene çip takıldığını, bu zamana kadar öleni kontrol altında tuttuklarını, olay günü sabah saat 07.00 sıralarında işe gittiği sırada ölenin evde yattığını, aynı gün saat 09.00 sıralarında evde bulunan annesini arayarak öleni sorduğunu, onun da ölenin cezaevine gideceğini söyleyerek evden çıktığını söylediğini, aynı gün saat 13.30 sıralarında ölenin telefonunu aradığını ancak cevap vermediğini, saat 14.00 sıralarında da ölenin, eşi Hacer ile telefonda konuştuğunu öğrendiğini, akşam saat 18.30 sıralarında ise oğlunun öldüğünü öğrendiğini, ölenin karın bölgesinde taktırmış olduğu çiplerin izlerinin bulunduğunu, üzerinden çıkan bıçağın da ona ait olduğunu, bu bıçağı sürekli yanında taşıdığını, ölenin herhangi bir işte çalışmadığını, ihtiyacı olan parayı ona kendisinin verdiğini, olay günü evden çıkarken 10 TL bıraktığını, ölenin bu paranın sadece 5 TL’sini aldığını öğrendiğini, ancak üzerinden çıkan diğer paraları ne şekilde temin ettiğini bilmediğini, Tatlıcak Mahallesine uyuşturucu almak için gittiğini bildiğini, ölenin husumetli olduğu kişilerin bulunmadığını, ölenin uyuşturucu madde kulladığını ancak bildiği kadarıyla satmadığını,
Katılan ...; ölenin oğlu olduğunu, kendisinin Bodrum’da, ölenin ve eşi olan katılan ...’ün ise Konya’da ikamet ettiğini, ölenin olay günü saat 15.30 sıralarında kendisini arayarak yanına geleceğini söylediğini, ölenin uyuşturucu kullandığını bilmediğini,
Tanık ...; 26.11.2015 tarihinde saat 17.00 sıralarında "Kom Deri"ye ait dükkânlardan birini kiralamak için olayın gerçekleştiği bölgeye gittiğini, "Kom Deri" dükkânlarını 100 metre geçtikten sonra şehir istikametine doğru yol ortasında bir şahsın burnu kanlı vaziyette yerde yattığını gördüğünü, daha sonra polisi aradığını,
Tanık ...; Konya ili Sancak Mahallesi Akşam Sokak üzerinde bulunan "Derya Büfe" isimli iş yerini çalıştırdığını, 26.11.2015 tarihinde saat 17.00-18.00 sıralarında büfede bulunduğu sırada daha önceden görmediği ve olaydan sonra teşhis ettiği sanığın yanına gelerek cips ve sigara satın aldığını, para verdikten sonra “Bu telefonu sana bıraksam, amca oğlu yarın gelip alacak olur mu?” dediğini, kendisinin de bunu kabul ederek “Gelirse kimlik falan sorayım mı?” diye sorduğunu, sanığın ise “Gerek yok, ben zaten ona söyledim. biri gelip telefon vermiş deyip verirsin!” diyerek telefonu verdiğini, sanığa kim olduğunu sormadığını, onun sıradan bir müşteri olduğunu düşündüğünü, aldığı telefonun kendisi büfeden ayrılıncaya kadar çalmadığını, ertesi gün telefonun birkaç kez ç