(2004 S. K. m. 89) (4458 S. K. m. 24) (818 S. K. m. 17)
Dava: Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Körfez İcra Tetkik Merciince davanın kısmen kabulüne dair verilen 5.5.2000 gün ve 1999/46-2000/9 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 14.11.2000 gün ve 2000/16851-17397 sayılı ilamı ile,
( ... Alacaklı Murat Okumuş vekili Körfez Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.9.1999 tarihli ihtiyati haciz kararı ile borçlu Okumuş Und Partner Handels GmbH hakkında icra takibine başlamış ve borçlunun T.Vakıflar Bankası İzmit Şubesindeki alacağının haczi için İİK.nun 89. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep etmiştir. İcra Müdürlüğü talebi kabul ederek T.Vakıflar Bankası İzmit Şubesine 20.9.1999 tarihinde İİK.nun 89/1. maddesi uyarınca borçlunun bankadaki akreditif alacağının 530.000 Amerikan Dolar'lık kısmı için 1. haciz ihbarnamesi göndermiş, haciz ihbarnamesi 20.9.1999 tarihinde bankaya tebliğ edilmiştir. Banka 23.9.1999 tarihli cevabında; "borçlu firma lehine açılan akreditifin teyitli akreditif olup, teyit bankasının Almanya'da bulunan Dresdner Bank AG. olduğunu, teyit bankasının uygun belgelerin ibrazında lehdara ödeme yapma yükümlülüğü bulunduğundan alacağın teyit bankası nezdinde doğacağını, haciz ihbarının yabancı bankayı bağlamayacağını, hiçbir zaman bankaları nezdinde lehdarın bir akreditif alacağının doğmayacağını ve doğmuş bir akreditif alacağının da bulunmadığını, teyit bankası tarafından lehdara ödeme yapıldıktan sonra teyit bankasının bankaya karşı alacağının doğacağını, bu nedenlerle borçlu firmanın bankada herhangi bir akreditif alacağı bulunmadığını" bildirerek 1. haciz ihbarına yasal sürede itiraz etmiştir.
Alacaklı vekili 27.9.1999 tarihinde bonoya dayalı olarak borçlu hakkında asil takibe geçmiş, örnek 163 nolu ödeme emri, borçlu şirket adına vekaletname ibraz eden Nuri Okumuş'a talebi üzerine İcra Dairesine tebliğ olunmuştur. Borçlu Şirket vekili olarak Nuri Okumuş borca itirazı olmadığını ve süreler beklenmeden haciz konulmasına muvafakat ettiğini beyan etmiştir. Adli işlemleri ancak Baroda kaydı bulunan avukatlar takip edebileceklerinden avukat sıfatı olmayan borçlu şirket vekili Nuri Okumuş'un bizzat İcra Dairesine gelerek ödeme emrini tebellüğ etmesi ve beyanda bulunması Avukatlık Kanunu'nun 35. maddesine aykırı olup ortada usulüne uygun yapılmış ödeme emri tebliği ve kesinleşmiş bir takip yoktur.
Alacaklı vekili merciye açtığı 8.12.1999 tarihli davada; borçlu firma vekili Nuri Okumuş'un bankaya başvurarak akreditif alacağının icra dosyasına ödenmesini talep ettiğini, buna rağmen T.Vakıflar Bankasının haczedilmiş olan parayı Almanya'ya transfer ettiğini, bankanın kötü niyetli olduğunu belirterek İİK.nun 89. maddesi gereğince icra dosyasına ödenmesi gerektiği halde icra dosyasına ödenmeyen ve inkar edilen 523.593 USD. Alacağının 20.9.1999 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı T.Vakıflar Bankası T.A.O.'dan tazmin edilmesini talep etmiştir.
Somut olayda; amir firma (ithalatçı firma) SEKA Genel Müdürlüğü'nün talimatı ile akreditif bankası T.Vakıflar Bankası İzmit Şubesince takip borçlusu olan lehdar firma Okumuş Und Partner Handels GmbH firması (satıcı firma) lehine akreditif açılmış, Almanya Dresdner Bank AG. Akreditifi teyit etmiştir. Takip borçlusu firma ile davalı T.Vakıflar Bankası arasındaki ilişki teyitli akreditif ilişkisidir. Lehdar firma vekili Nuri Okumuş, icra dairesine verdiği dilekçe ekinde hiçbir akreditif belgesi ibraz etmemiştir. Akreditif bankası olan davalı Vakıflar Bankası vekilin bu talebini 27.9.1999 tarihinde teyit bankası Dresdner Bank AG.'ye bildirmiş, teyit bankası 29.9.1999 tarihli cevabında Nuri Okumuş tarafından ibraz edilen vekaletnamenin lehdara ödeme yapılmasını durdurma yetkisi taşımadığını ve akreditif bedelini lehdara ödediğini bildirmiştir.
Akreditif alacağı doğumu şarta bağlı bir alacak olup, akreditif süresi içinde akreditif belgelerinin lehdar tarafından ödeme yeri bankasına ibrazı ile ödeme yeri bankası nezdinde lehdarın akreditif alacağı doğar.
Teyitli akreditifte akreditif bankasının yanında teyit bankasının bağımsız ve asli yükümlülüğü doğar. Aynı akreditif bankası gibi lehdara karşı mücerret asil ve bağımsız bir borç taahhüdü altına girer. Yani ikinci bir akreditif bankası gibidir. Lehdar tarafından akreditif süresi içinde uygun belgelerin ibrazı halinde akreditif bedelini ödemekle yükümlüdür. Ödediği bedeli için ise akreditif bankasına rücu eder. Teyit bankasının lehdara ödeme yapması ile akreditif bankasının lehdara karşı akreditif borcu sona erer, ancak teyit bankasının alacağı doğar. Teyit bankasının isteyeceği alacak lehdarın alacağı değil, kendi alacağıdır. Akreditif lehdarının akreditif alacağının doğumu için ödeme yeri bankasına akreditif süresinde uygun belgeleri ibraz etmesi gerekir. Teyitli akreditifte teyit bankası aynı zamanda ödeme yeri bankası olduğundan teyitli akreditifin özellikleri de dikkate alınarak lehdarın öncelikle teyit bankasına başvurması icap eder. Teyit bankası herhangi bir sebeple ödeme yapmaz ise lehdar o zaman akreditif bankasına başvurabilir. Akreditif bankasının sonradan teyit bankasına ödememe talimatı vermesi teyitli akreditifin niteliği gereği mümkün değildir. Çünkü teyit bankası akreditifi teyit etmekle lehdara karşı akreditif bankasından ayrı, bağımsız ve asil yükümlülüğü doğar. Lehdara karşı bağımsız bir borç taahhüdü altına girer. Teyitli akreditifte lehdarın akreditif alacağı ödeme bankası olan teyit bankası nezdinde doğar. Alacağın akreditif bankası nezdinde doğması için lehdar tarafından teyit bankasına başvurulup ödeme yapılmaması nedeni ile akreditif bankasına lehdar tarafından başvuru yapılması gerekir.
Olayda akreditif lehdarı takip borçlusu vekili tarafından doğrudan akreditif bankasına başvurulmuştur. Daha önce teyit bankasına yapılmış bir başvuru ve ödememe durumu söz konusu değildir. Bankaya haciz ihbarının tebliğ edildiği 20.9.1999 tarihinde ve itiraz tarihi olan 23.9.1999 tarihinde akreditif bankası olan Vakıflar Bankası nezdinde lehdarın doğmuş hiçbir akreditif alacağı bulunmamaktadır. Bankanın 1. haciz ihbarına itirazı bu nedenlerle doğru olup, gerçek dışı bir bildirimi söz konusu değildir. Nitekim teyit bankası Dresdner Bank AG. tarafından akreditif bedeli takip borçlusu lehdar firmaya 29.9.1999 tarihinde ödenmiş olup, bu aşamadan sonra akreditif bankası olan davalı Vakıflar Bankasının sorumluluğu teyit bankasına karşı doğmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı Bankanın beyanının gerçeğe aykırı olduğu iddiası kanıtlanmadığından mercice davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Karar: Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 89/5. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı Murat Okumuş vekili, davacı tarafından dava dışı borçlu Okumuş Und Partner Handels Gmbh'ye borç para verildiğini, borçlu firmanın borcu karşılığında 10.08.1999 vade tarihli bonoyu tanzim ederek davacıya verdiğini, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine, borçlunun menkul ve gayri menkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine dair 20.09.1999 günlü kararın alındığını ve icraya konulduğunu; dava dışı SEKA Genel Müdürlüğü'nün borçludan aldığı odunların bedelini Vakıflar Bankası İzmit Şubesi tarafından açılan akreditif vasıtası ile ödediğinin ve borçlu firmanın SEKA'ya sevk ettiği son iki gemi maldan dolayı 242.504, 47 USD ve 281.092, 02 USD alacaklı olduğunun, bunların halen