(492 S. K. m. 2, 13) (2004 S. K. m. 16, 83) (2709 S. K. m. 73) (YİBK 06.02.1984 T. 1983/7 E. 1984/3 K.)
Dava: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Isparta İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 30/4/2003 gün ve 2003/96-130 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 30/9/2003 gün ve 2003/14937-18809 sayılı ilamı ile;
( ...Borçlu 27.3.2003 havale tarihli dilekçesi ile çalıştığı kurum döner sermayesince kendisine ödenen döner sermaye ödentisinin tamamı üzerine konulan haczin ¾'lük kısmının kaldırılmasını istemiştir. Başvuru İİK.nun 83. maddesine dayalı haczedilemezlik şikayeti olup, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Somut olayda şikayet başvuru harcına tabi olmasına rağmen harç alınmamıştır. (Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku 1990 Baskı-1.Cilt-sayfa:110) 06.02.1984 tarih ve 7/3 sayılı içtihadı birleştirme kararına göre harca tabi davalarda, dava harcın yatırıldığı tarihte açılmış sayılır. Bu durumda merciice, süresinde olmayan şikayetin reddi yerine işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 83. maddesine dayalı haczedilemezlik şikayetine ilişkindir.
Davacı-borçlu 27.3.2003 havale tarihli dilekçesi ile; alacaklı vekilince aleyhine girişilen icra takibi sırasında, çalışmakta olduğu kurumdan aldığı döner sermaye payının tamamının haczedilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, döner sermaye payı üzerine konulan haczin ¾ lük kısmının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı-alacaklı vekili;Döner sermaye payının, maaş ya da ücret niteliğinde bir gelir olmaması nedeniyle, tamamının haczinin mümkün olduğunu savunarak, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra Mahkemesinin; "Maaş niteliğindeki döner sermaye ödentisinin ancak ¼ ünün haczedilebileceği" gerekçesiyle, "Şikayetin kabulü ile, kararın niteliği gereği harç alınmasına yer olmadığına" dair verdiği karar, Özel Dairece yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulmuş; Mahkemece, "Başvuru harcının Yazı İşleri Müdürünce tahsil edilmemesinin, davacının kusurundan kaynaklanmadığı" gerekçesiyle şikayet süresinde kabul edilerek, önceki kararda direnilmiştir.
27.3.2003 tarihli hakim havalesi bulunan şikayet dilekçesinde, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce "Harçtan Muaf" kaydı düşülerek, başvuru harcının alınmadığı ve başvuru konusu haczedilemezlik şikayetinin, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süreye tabi olduğu çekişmesizdir.
Uyuşmazlık; Haczedilemezlik şikayetinin harca tabi olup olmadığı;Somut olayda, davanın harçtan muaf olduğu belirtilerek başvuru harcının tahsil edilmemesi karşısında, şikayetin süresinde kabul edilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtilmelidir ki, harçlar, kamu hizmetinden yararlananların ve hatta yararlanmak zorunda bırakılanların bu hizmet vesilesiyle ödedikleri bir çeşit vergilerdir. Bu ödeme, hizmet maliyetini kısmen paylaşmadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun gerekçesinde;harçların, mahiyetleri bakımından teorik olarak kamu alacağı kategorisini teşkil ettikleri belirtildikten sonra; harcı doğuran olayın, yapılan bir kamu hizmeti olduğuna işaret edilmiştir. Ancak, bir hizmetin harç konusu olabilmesi için; kişinin bir kamu müessesesinden faydalanması, kişiye kamu eliyle özel bir yarar sağlanması, kamu idaresinin kişinin bir işiyle uğraşması yani ferde bir hizmet vermesi gerekir. Bu esaslara göre harç, kişilerin özel menfaatlerine ilişkin olarak kamu müesseseleri ve hizmetlerinden faydalanmaları karşılığında yaptıkları ödemelerdir. Dolayısıyla harç mükellefiyeti; "masraf karşılama" ve "faydalanma" prensiplerine dayandırılmıştır. (Millet Meclisi Tutanak Dergisi-Dönem: 1, Cilt: 25, Toplantı: 3, Sayfa:282/2)
Öte yandan, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin ortak özellikleri, kamu gücüne dayanılarak tek taraflı iradeyle alınmaları, gerektiğinde zorla alınmaları ve bir yasayla konulmalarıdır.
Nitekim, Anayasa'nın 73. maddesi, "Vergi, resim, harç ve benzeri yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır" düzenlemesini içermektedir.
Buna göre, harçların kapsam ve miktarlarının yasayla düzenlenmesi gerektiği gibi;Harçtan müstesna işlemler ve belirli kişiler veya grupların harçtan muafiyetlerinin, açıkça yasayla düzenlenmesi gerektiğinde kuşku ve duraksama bulunmamaktadır.
Bu genel açıklamalardan sonra, Yargı Harçlarının konusu ile, yasal istisna ve muafiyetleri üzerinde durulmasında yarar vardır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun "Mükellefiyet" başlığını taşıyan 2 nci maddesi