Hukuk Genel Kurulu 2008/3-45 E., 2008/103 K. ECRİMİSİL ZAMANAŞIMI DEF'İ
818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 140 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 202 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki "ecrimisil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Trabzon Asliye Üçüncü Hukuk Mahkemesi)'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.12.2006 gün ve 2006/165 E.-2006/325 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi'nin 26.02.2007 gün ve 2007/2528-2471 sayılı ilamıyla; (...Davacı vekili dilekçesi ile; tapuda kayıtlı taşınmazın davalı tarafından kiraya verilerek kullandırıldığı ileri sürülerek 30.08.1994-30.07.2004 tarihleri için toplam 5.371.20 YTL ecrimisilin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; bilirkişi raporunda 5 yıl süre için hesaplanan 2896 YTL ecrimisilin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine ve
bozmaya uygun olarak görevli mahkemece karar verilmiş bulunmasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, davalı; dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 10 günlük cevap süresi içinde zamanaşımı definde bulunmamıştır. Bilirkişi raporunda; davalının, dava açılmadan önceki dönemde, ecrimisil ihbarnamesinin tebliği üzerine vekili vasıtası île verdiği dilekçede; "geriye dönük olarak ancak 5 yıllık ecrimisil talebinde bulunulabilecegi" hususundaki itirazını dikkate alarak 5 yıllık ecrimisil bedeli hesaplamış ise de; zamanaşımı, defi niteliğinde olup, ileri sürülmedikçe kendiliğinden dikkate alınamaz.
Her ne kadar, davalının zamanaşımına ilişkin dava açılmadan önceki evrede yaptığı savunmanın hakimin resmen bilgisine ulaştığı bir durumda zamanaşımı definin dikkate alınabileceği düşünülebilirse de (Andreas von Tuhr, Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, C. 1-2, Çev. Cevat Edege, Ank. 1983, sh. 30, dipnot 38), Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 202. maddesi bu şekildeki düşünceye engeldir. Zira, cevap süresi içinde esasa cevap vermeyen davalı, bununla ancak davayı inkar etmiş sayılır.
O halde, mahkemece; davada usulüne uygun olarak zamanaşımı definde bulunulmadığı halde zamanaşımı kabul edilerek karar verilmiş bulunması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz e