"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/07/2010
NUMARASI : 2010/354-2010/1029
Taraflar arasındaki “ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.4.2009 gün ve 2008/337 E., 2009/758 K. sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.01.2010 gün ve 2009/21290 E., 2010/869 K. sayılı ilamı ile;
“Davacı vekili; müvekkilinin eşi M... T.... F... 'nun Antalya ... Mah. ... Parselde 1/3 hisse sahibi iken ölümü dolayısı ile intifa hakkını seçmesinden dolayı 1/6 oranında kanuni intifa hakkı sahibi olduğunu, davalının aynı taşınmazda 6 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu ve bugüne kadar müvekkile intifa hakkına dair hiç bir ödeme yapmadığını, bu nedenle 2004-2008 dönemi için toplam 4000 YTL ecrimisil tutarının yasal faizi ile birlikte tahsiline talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap vermemiş, ancak vekili; 1987 tarihinde davacı lehine bahçe olarak kayıtlı taşınmaz üzerine intifa hakkı kurulmuş ise de, arsaya yüklenici tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaat yapıldığını, intifa hakkının ise bazı bölümler üzerine nakledildiğini, davalıya ait bağımsız bölüm üzerinde intifa hakkı şerhi bulunmadığını, beyanla davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu kaydı incelendiğinde; şerh bölümünde davacı N... K... F... Lehine 2.6.1987 tarihinde bahçe vasfında iken intifa hakkı işlendiği, ancak taşınmaz üzerine bina yapılmakla 14.12.1994 tarihinde kat irtifakı kurulduğu, davalıya ait 6 nolu bağımsız bölümü 14.12.1994 tarihinde cebri satış ile dava dışı H... B... satın aldığı, davalının ise ondan 6.7.1998 tarihinde satın aldığı anlaşılmıştır. İntifa hakkının 7-8-12-14 nolu bağımsız bölümler üzerinde devam ettiği, Tapu sicil müdürlüğü tarafından düzenlenen resmi senede ve tapu kaydına göre davalı taşınmazı satın alırken intifa hakkından bahsedilmediği ve bu şekilde intifa hakkı bulunmaksızın satın aldığı anlaşılmaktadır.
O halde, kat irtifakı kurulurken intifa hakkı davalıya ait bağımsız bölüm üzerinde devam ettirilmediği gibi, taşınmazın intifa hakkı ile birlikte satıldığı ispat edilmeden, davalı iyi niyetle taşınmazı satın alan ve kullanan 3. cü kişi konumunda olmakla, davanın kabulü doğru görülmemiştir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Özel Dairece; yukarıda metni aynen yazılı gerekçe ile hüküm bozulmuş; yerel mahkemece, önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davalı vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı lehine kurulan intifa hakkının dava konusu bağımsız bölüm üzerinde devam edip etmediği; bağımsız bölümleri satın alan davalının iyiniyetli üçüncü kişi kabul edilip edilemeyeceği, varılacak sonuca göre ecrimisil istenip istenemeyeceği, noktalarında toplanmaktadır.
İlkin, konuya ilişkin genel açıklamalar yapılmasında ve yasal düzenlemeler üzerinde durulmasında yarar vardır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun 779. ve devamı maddelerinde irtifak türleri; taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlenmiş; mülkiyetten farklı olarak irtifaklar için kanun, genel hüküm koymamıştır. Buna karşılık, eşyaya bağlı irtifaklara ilişkin hükümlerin (TMK. m. 779-793), diğer kişisel irtifaklarda da uygulanacağı Türk Medeni Kanunu'nun 838/son maddesinde belirtilmiştir.
İntifa hakkı, menkul ve gayrimenkuller ile haklar ve bir mamelek üzerine tesis olunabilir. Hilafına sarahat bulunmadıkça sahibine, üzerine tesis olunduğu şeyden tamamıyla istifade etme hakkını bahşeyler.
Daha açık ifadeyle; Türk Medeni Kanununa göre intifa hakkı, sahibine bu hakkının konusu üzerinde istimal (kullanma) ve istifade (yararlanma) yetkileri veren, başkasına temlik edilemeyen ve hakiki veya tüzel kişiye ait olabilen bir ayni haktır. İntifa hakkı sahibi, intifanın konusu bulunan mal veya hakkın sağlayabileceği bütün menfaatlerden (gelir ve semeresinden) yararlanmak ve kullanmak yetkisine sahiptir.
Dolayısıyla, intifa hakkı buna kaynak olan hukuk ilişkisinin düzenlenmesi sırasında taraflarca aykırı bir şart kararlaştırılmış olmadıkça, hakkın konusu olan şeyden tam ve sınırsız bir faydalanma hakkı sağlar.
İntifa hakkının kurulması ile mülkiyet hakkına konu olan mal üzerinde çıplak mülkiyet sahibinin yararlanma ve kullanma yetkisini kaldırır. İntifa hakkı, üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir hak durumuna sokar. İntifa hakkı varken bir mülkiyet hakkının sahibine verdiği mutat kullanma yetkilerinden mülkiyet hakkı sahib