"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 11.09.2009 gün ve 2008/480 E-2009/353 K sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 04.05.2010 gün ve 2009/12855 E-2010/6883 K sayılı ilamı ile;
("...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dava konusu taşınmazın imar parseli, emsal taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından dava konusu taşınmazın somut emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerine düzenlemeye karşılık bir ilave yapılması doğru ise de, yapılacak ilavenin dava konusu taşınmazın imar düzenlemesi görürken uğradığı zayiat oranı olan %33,217'ye tekabül edecek miktarda yapılması gerekir.
Buna göre; hükme esas bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan 412,22 TL/m² bedeline %33,217'ye tekabül eden 137,01 TL ilave yapıldığında m² bedelinin 549,23 TL olarak tespit edilmesi gerekirken yanlış hesap yöntemi ile daha yüksek m² bedeli tespit edilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...")
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkeme, arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi sonucu değer biçen ve dava konusu taşınmazların imar parseli, emsal taşınmazların kadastro parseli niteliğinde olmaları nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu bulunan 412.22 TL/m2 bedele, %33,217 imar düzenleme zayiat oranı ilavesi suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelini 617.25 TL belirleyen bilirkişi kurulu raporunu esas almak suretiyle “davanın kabulüne” karar vermiş; davacı vekilinin temyiz üzerine karar, Özel Daire’ce yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, “ bozma ilamında emsal taşınmazla yapılan kıyaslama sonucunda dava konusu taşınmazların bulunan metrekare değeri olan 412,22TL’nin %33,217’si olan 137,01TL’nin eklenmesi ile taşınmazların metrekare değerinin 549,23TL olarak belirlenmesi gerektiği bildiriliyorsa da, 549,23TL’lik metrekare değeri, yani, DOP kesintisi yapılmaksızın belirlenmesi gereken 549,23TL’lik değerden %33,217 oranında kesinti yapılması halinde bulunacak rakamın 182,43TL olup, bu rakamın 549,23TL’den düşümü halinde bulunacak rakamın 366,80TL olacağı; dolayısıyla, emsal taşınmazla yapılan kıyaslama sonrasında bulunan değerin, yani DOP kesintisi yapılmaksızın bulunan değerin de 366,80TL olması gerektiği; oysa, emsal taşınmaz ile dava konusu taşınmazların kıyaslaması sonrasında bulunan temel metrekare değerinin 412,22TL olduğu; %33,217 oranındaki DOP kesintisinin bu 412,22TL’lik miktara eklenmesi gerektiği; bu ekleme yapılırken de bilirkişi raporunda yapılan hesaplama gibi 412,22TL’nin hangi rakamın %66,783’üne tekabül ettiğinin tespit edilmesi gerekeceği; bilirkişi raporunda DOP kesintisi olmaksızın belirlenen 617,25TL’den %33,217 oranındaki DOP kesintisi düşüldüğünde 412,22TL’lik temel değere ulaşıldığı; oysa, yukarıda da izah edildiği şekilde, Yargıtay Yüksek 18. Hukuk Dairesi’nin hesabına göre belirlenen 549,23TL’lik