Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2012/1039 Esas 2013/405 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2012/18-1039 E.  ,  2013/405 K.VAKIF SENEDİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERDEN KAYNAKLANAN PRİM ALACAĞININ TAHSİLİBAĞIŞTAN RÜCUTÜRK MEDENİ KANUNU (4721) Madde 110TÜRK TİCARET KANUNU (6762) Madde 468SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU (5510) Geçici Madde 20SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) (506) Geçici Madde 20
"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 24.11.2009 gün ve 2007/511 E. 2009/313 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nin 16.06.2011 gün ve 2011/2096 E. 2011/7316 K. sayılı ilamı ile;

“…Davacı vekili dava ve birleşen dava dilekçelerinde, vakıf senedinde yapılan değişiklikler nedeniyle ödenmeyen prim alacaklarının faiz ve masraflarla birlikte davalı Banka’dan tahsilini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı Vakıf vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden davaya konu Ş…….. T.A.Ş. Personeli Sosyal Sigorta Sandığı Vakfı’nın 01.04.2002 tarihli yapılan genel kurulunda vakıf senedinin 76. maddesinin B bendi ‘Hastalık sigortası için, personelin prim hesabına esas tutan kazançların %14’ü oranında prim alınır. Bunun %5’i sigortalı hissesi, %9’u da işveren hissesidir’, D bendi ise ‘Malüllük, emeklilik ve ölüm sigortaları için, Personelin prim hesabına esas tutulan kazançlarının %23’ü oranında prim alınır. Bunun %9’u sigortalı hissesi, %14’ü de işveren hissesidir’  şeklinde değiştirildiği ancak vakfın 24.09.2004 günlü genel kurulunda ise işveren bankanın prim oranlarının tekrar eski haline getirilmesine karar verildiği, anılan senet değişikliklerinin mahkeme kararları ile tescil edilip kesinleştikleri anlaşılmaktadır.

Davacı Vakıf ile davalı Banka arasındaki uyuşmazlık her iki senet değişikliği arasındaki 01.04.2002-24.09.2004 tarihleri arasında davalı Bankanın ödediği prim oranlarındaki artıştan sorumlu olup olmayacağı yönündedir. Davacı Vakıf’ın senedinde yapılan ve işveren davacı bankanın ödediği prim oranlarını artırmaya yönelik değişikliğin, ayrı bir tüzel kişiliği olan ve basiretli bir tacir gibi hareket etmekle yükümlü davalı bankanın yetkili organı olan yönetim kurulu başkanlığı tarafından 01.04.2002 tarih 269 sayılı kararı ile kabul edilmesi karşısında taraflar arasında geçerli bir hukuki ilişkinin kurulduğu kabul edilmelidir. Esasen tarafların kabulleri ve bilirkişi kurulunun tespiti de bu yöndedir. Senet değişikliklerinin ve kurulan bir akdi sözleşmenin ilgili taraflarını bağlayacağından mahkemece gösterilen tüm kanıtlar toplanarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken sonradan yapılan senet değişikliğinin bağışlamadan rücu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince bozulmasına…”

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, vakıf senedinde yapılan değişikliklerden kaynaklanan prim alacağının tahsili istemine ilişkindir.

Davacı Ş…….. TAŞ Personeli Sosyal Sigorta Sandığı Vakfı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; davacı vakfın 01.04.2002 tarihinde gerçekleştirilen olağan genel kurul toplantısında, vakıf senedinin bazı maddelerinin değiştirilmesine ve senede Ek 41. maddenin eklenmesine dair kararın, davalı şirket yönetim kurulunun 01.04.2004 tarihli kararı ile onaylandığı ve mahkeme kararı ile tescil edildiğini, değiştirilen 76. madde ile işveren Ş…….. TAŞ’nin hastalık ile malullük, emeklilik ve ölüm sigortaları için prim oranlarının artırıldığı ve Ek 41. madde ile çalışanların ve onların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık giderlerinin işveren tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığını, bu değişikliklerden iki yıl sonra 24.09.2004 tarihinde yapılan vakıf olağanüstü genel kurul toplantısında bu defa 2002 değişikliklerinin eski hale getirilmesine ve Ek 41. maddenin kaldırılmasına karar verildiğini ve bu değişikliğin de mahkeme kararı ile tescil edildiğini, vakıf senedinde 2002 yılında yapılan değişikliğin tescil edildiği 16.07.2002 tarihinden ikinci değişikliğin gerçekleştiği olağanüstü genel kurul tarihine kadar olan döneme ait prim borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı vakfın prim alacağının davalıdan yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davalı Ş………. T.A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı vakfın banka personelinin sosyal güvenliğini sağlamak amacıyla kurulduğunu ve malvarlığının kuruluş sırasında bankaca özgülenen nakit tutar ile üyelerden alınacak aidat ve primler ile bankadan alınacak katılma payları ve sair bağışlar olarak ifade edildiğini, vakıf gelirlerinin büyük bölümünün bankadan sağlanan kaynaklardan, bağışlardan oluştuğunu, 2002 yılındaki vakıf senedi değişikliğinin bankanın bilgisinde gerçekleştiğini zira 2001 krizi ile vakfın gereklerini yerine getirme güçlüğü içine düşmesi üzerine, vakfın desteklenmesi ve bağışların yapılmasında mutabakat sağlandığını, vakıf senedinde yapılan değişikliğin banka yönetim kurulunca kabulünün bir bağışlama işlemi olduğunu, bankanın vakfın maddi sorunlarını aşması bakımından ödediği prim oranlarında artış yapmayı ve hatta vakıf üyelerinin sağlık giderlerini karşılamayı kabul etmesinin vakfa ivazsız bir kazandırma olduğunu, taraflar arasında yakın ilişki ve organik bağ bulunduğunu ve vakfa özgülenmiş malvarlığının kaynağının banka olduğunu, vakfın ihtiyaç duyduğu nakdin bağışlanması kararından sonra bankacılık sektöründeki kriz nedeniyle bankaların bir kısmının fona alınması ve BDDK’nın sermayelerini güçlendirmeleri gerektiğini bildirilmesi karşısında bağışlama işleminden rücu edildiğini, bağışlamadan rücu iradesinin vakfa 17.8.2004 tarihli yazı ile bildirildiğini, bağışlamadan rücu nedeniyle bankanın vakfa borcu bulunmadığını, rücunun o ana kadar doğmuş ve ödenmemiş tüm bağışlama konusu borcu geçmişe etkili olacak şekilde ortadan kaldırdığını, davaya konu işlemin bir bağışlama vaadi olduğunu, bu sözleşme bağı oluştuktan ancak sözleşme konusu bağış ifa edilmeden ekonomik koşullar nedeniyle bağıştan rücu edilmesi zorunluluğu doğduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Yerel Mahkemece, davalı bankanın vakıf senedindeki değişiklikleri kabul etmesi ile taraflar arasında bağış niteliğinde bir akit oluştuğu, ekonomik kriz nedeniyle davalı bankanın bağıştan rücu etmesi gerekliliğinin doğduğu, bağıştan rücunun yasal koşulları gerçekleştiğinden bağışlayanın bağış sözleşmesinin doğduğu andan itibaren bir borç yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire tarafından yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuş, Yerel Mahkeme tarafından önceki gerekçe genişletilmek ve 2004 tarihli vakıf senedi değişikliği ile vakfın da bağıştan rücuyu kabul ettiği belirtilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, vakıf senedinde yapılan ve davalı bankanın ödediği prim oranlarını artırmaya yönelik değişiklikler nedeniyle 01.04.2002-24.09.2004 tarihleri arasında, davalı bankanın prim oranlarındaki artıştan sorumlu olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır.

Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle, davacı vakfın (Mülga 506 sayılı SSK'nun Geçici 20) 5510 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesine tabi olup olmadığı ile varılacak sonuca göre taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakma görevinin genel mahkemelere mi, yoksa iş mahkemelerine mi ait olduğu hususları ön sorun olarak tartışılmıştır.

Davacı vakfın, üyelerinin sosyal güvenliğini sağlayan ve (Mülga 506 sayılı SSK'nun Geçici 20) 5510 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesine tabi vakıf olduğu ancak dava konusunun vakıf senedinde yapılan değişiklikler ile bu değişikliklerden kaynaklanan alacağa ilişkin olması nedeniyle, ortada iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi kapsamında bir uyuşmazlığın bulunmadığı, vakıf senedinin uygulanmasından doğan davalara bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu oybirliği ile kabul edilerek, göreve ilişkin ön sorunun reddi ile işin esasının incelenmesine geçilmiştir.

İşin esasının incelenmesinde, öncelikle yasal mevzuatın belirtilmesinde yarar bulunmaktadır.

Bilindiği üzere, 29/06/1956 tarih ve 6762 sayılı (mülga) Türk Ticaret Kanunu’nun “Müstahdem ve işçiler lehine yardım akçesi” başlıklı 468. maddesi hükmü uyarınca; “Esas mukavelede şirketin müstahdem ve işçileri için yardım sandıkları ve sair yardım teşkilatı kurulması ve idamesi maksadiyle akçe ayrılması derpiş olunabilir. Yardım maksadına tahsis olunan para ve diğer mallar, şirket mallarından ayrılarak bunlarla Medeni Kanun hükümleri dairesinde bir tesis meydana getirilir.”

13/07/1967 tarih ve 903 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 743 sayılı (mülga) Türk Kanunu Medenisi’ne eklenen “İstihdam Edilenlere ve İşçilere Yardım Vakıfları&

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat