"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki “ceza-i şartın tazmini” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 20.10.2009 gün ve E:218, K:626 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 20.09.2010 gün ve 2010/2907 - 9997 sayılı ilamı ile;
(...Dava, bayilik sözleşmesiyle belirlenen eksik ürün alımı hali için öngörülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, sözleşme ile belirlenen tonaj taahhütlerinin hiçbir zaman yerine getirilmediğini, ödemelerin ihtirazı kayıt konulmadan kabul edildiğini, sözleşme süresince cezai şartın uygulanmadan ticari ilişkinin devam ettirildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeyle eksik ürün alımı için öngörülen cezai şartın istenip istenemeyeceği noktasında toplandığı, davacının bayilik ilişkisinin kurulduğu 06.10.1998 tarihinden sonraki ilk yıl ortaya çıkan eksik mal alımı nedeniyle ihtarname ile davalıdan talep ettiği cezai şart ödenmemesine rağmen bu konuda dava açmadığı, sonraki 9 yılın tamamında davalının taahhüt ettiği miktarda ürün almamasına rağmen, davalıyla bayilik ilişkisini sürdürdüğü, bu durumun davacının bayilik sözleşmesinin 15.maddesindeki tonaj taahhüdü ve cezai şart hükümlerinin uygulanmasından zımnen vazgeçtiği anlamını taşıdığı, davalının sözleşme süresince başkasından akaryakıt ürünü almaması ve davacının da hiçbir zaman sözleşmede öngörülen asgari miktarda akaryakıt ürünü almamasına rağmen davalıya ürün sağlamaya devam ettiği ve ürün bedellerini de ihtirazı kayıtsız kabul etmesi karşısında, esasen sözleşmenin 15.maddesinin fiilen ortadan kalktığı, asgari alım taahhüdünün uygulanamayacağı ve bu konuda cezai şart istenmeyeceği konusunda 9 yıl süren bir uygulamanın oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin 12.maddesi gereğince müddetinin 10 yıl olduğu, 13.maddesi gereğince sözleşmenin herhangi bir hükmünün kısmen veya tamamen ihlal edilmesi halinde davacıya davalı bayi tarafından her seferinde 50.000 USD cezai şart ödenmesinin kabul ve taahhüt edildiği 15.maddesinde ise bayiinin yılda asgari 8.000 ton benzin, motorin gaz satmayı taahhüt ettiği, hususları sabittir.
Somut olayda, uyuşmazlık davalı bayiinin anılan sözleşmenin 15.maddesinde gösterilen yılda asgari 8.000 ton beyaz malı taahhüdüne uygun olarak sözleşme süresince satmadığı, bir başka deyişle taahhüt ettiği kotayı doldurmadığı, bu ihlalin sözleşme süresince devam edegeldiği, sözleşme süresinin bitiminden sonra davacının eksik önal alımından dolayı davalıdan cezai şart talep edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Davalı bayii, sözleşmede almayı taahhüt ettiği malı sözleşmenin bitim tarihine kadar alma imkanına sahiptir. Davacının devam eden sözleşme süresinde malın eksik alınması nedeniyle cezai şart talep etmemiş olması davalıya atıfet tanıdığı, bu haktan sarfınazar ettiği anlamına gelmez. Çünkü bir yılda alınacak mal miktarının gösterilmiş olması sözleşme süresi olan 10 yılda alınacak mal bedelinden indirim yapılmasını gerektirmez. Mahkemece sözleşme hükümlerinin bu şekilde değerlendirilerek zamanaşımı süresince davacının bu davayı açmakta hakkı olduğu gözetilerek tayin olacak cezai şart üzerinde durulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine dair verilen kararda isabet görülmemiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, bayilik sözleşmesiyle belirlenen eksik ürün alımı hali için öngörülen cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; yerel mahkemece önceki hükümde direnilmiştir. Direnme hükmünü, davalı vekili temyize getirmiştir.
Dosyadaki mevcut belge ve delillerden anlaşıldığı üzere; davanın tarafları arasında 06.10.1998 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, akaryakıt ürünleri (benzin, gaz, motorin) ve diğer malları bulundurmayı, teşhir etmeyi ve satmayı, davacı şirketin izni olmaksızın başkaca bir mal bulundurmamayı hedef tutan bir bayilik sözleşmesi imzalanmıştır.
Anılan sözleşmenin 15.maddesinde, davalı şirketin (Bayi), yılda asgari sekizbin (8.000) ton beyaz mal (Benzin, Motorin, Gaz) satmayı taahhüt ettiği, bu hedefin altında kaldığı takdirde davalı şirketin, her eksik ton başına o günkü Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden olmak üzere, otuz (30) Amerikan Doları karşılığı ceza-i şartı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirket vekili tarafından, davalı şirkete (Bayi) gönderilen Beyoğlu 9.Noterliğinin 10 Mart 2000 tarih ve 05362 yevmiye nolu ihtarnamesinde özetle; 06.10.1998 tarihli bayilik sözleşmesinin 15.maddesine göre her yıl 8000 ton akaryakıt ürününü müvekkilin bayisi sıfatıyla alıp satması gerekirken bunu haksız olarak yerine getirmediği, Ocak/1999 ila Ocak/2000 döneminde yalnızca 2379 ton akaryakıt ürünü alıp sattığı, sözleşmenin 15. maddesi gereği eksik mal alımından kaynaklanan (5621 X 30 USD=168.630 USD) 168.630-USD doları müvekkil şirkete bir yılda eksik sattığı maldan dolayı kar mahrumiyetinin ödenmesi gerektiği, bu yükümlülüğün 15 gün içinde defaten ve nakten müvekkil şirketin hesabına yatırması ve bundan sonra da sözleşme hükümlerine uymayı, aksi takdirde aleyhine dava ikame ederek müvekkil şirketin, sözleşmeye uymamadan dolayı mahrum kaldığı karın faiziyle birlikte tazmini cihetine gidileceği belirtilmiştir.
Bunun üzerine, davalı şirket (Bayi) tarafından davacı şirkete gönderilen Altındağ 4.Noterliğinin 24 Mart 2000 tarih ve 06162 yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde özetle; akaryakıt istasyonunun mevcut konumu itibariyle yıllık 8000 sekizbin (8.000) ton beyaz mal satışının mümkün olmadığını, dağıtım şirketi bu durumdan hoşnut değilse, bayilik sözleşmesinin feshi ile ilgili şartları görüşmeye hazır olduklarını, kendilerine bununla ilgili bir (1) ay içerisinde yer ve zamanın bildirilmesinin istendiği, bu bağlamda sözleşmenin 15.maddesinin dikkate alınmaması kaydı ile bayiliklerinin devamına aksi takdirde fesih şartlarını görüşmek üzere biraraya gelmeye hazır olduklarını bildirmiştir.
Taraflar, az yukarıda içeriklerine yer verilen ihtarnamelere rağmen ticari ilişkilerini sözleşmenin kalan süresi olan dokuz (9) yıl boyunca sürdürmüşlerdir. Bu ticari ilişkinin devamı sırasında, davalı şirket (Bayi), sözleşme gereği her yıl satmayı taahhüt ettiği miktarın altında beyaz mal satmıştır.
Davalı şirket (Bayi), davacı şirkete gönderdiği Altındağ 4.Noterliğinin 11 Temmuz 2008 tarih ve 19990 yevmiye nolu ihtarnamesiyle, sona erecek olan bayilik sözleşmesini yenilemeyeceklerini belirterek, 06.10.2008 tarihinden itibaren feshettiklerini bildirmiştir.
Bunun üzerine, davacı şirket, davalı şirkete (Bayi) gönderilen Üsküdar 3.Noterliğinin 18 Eylül 2008 tarih ve 19990 yevmiye nolu ihtarnamesiyle; davalı tarafından eksik satın alınan 45.370 ton ürün karşılığı şimdilik 2.722.200-USD'nin 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı bildirilmiş; hemen akabinde ise, 20.03.2009 tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ifaya ekli ceza-i şartın tazmini için eldeki dava açılmıştır.
Gerek davanın tarafları gerekse Yerel Mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasında, az yukarıda içeriklerine yer verilen maddi olgunun gerçekleşme biçimi konusunda, herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; davacının sözleşmenin ilk yılında (Ocak 1999 ila Ocak 2000) tutturulamayan tonaj taahhüdü (sözleşmenin 15.maddesi) için ihtarname göndermesi üzerine davalının bu hükmün hiçbir zaman yerine getirilemeyeceğini, bu nedenle de sözleşmenin 15.maddesinin dikkate alınmaması kaydıyla sözleşmenin ifaya devam edilmesini aksi takdirde fesih şartlarını görüşmeye hazır olduklarını cevabi ihtarname ile bildirmesi ve davacının buna rağmen dava açmayarak kalan dokuz (9) yıl boyunca