"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 1.İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/02/2013
NUMARASI : 2012/681 E-2013/142 K.
Taraflar arasındaki “yıllık ücretli izin alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 1.İş Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 09.07.2012 gün ve 2010/1010 E.-2012/670 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22.Hukuk Dairesi’nin 12.10.2012 gün ve 2012/20043 E.-2012/22525 K. sayılı ilamı ile;
(...1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili davacı işçinin davalıya ait işyerinde iş sözleşmesiyle çalıştığını, yıllık izin haklarının tam olarak kullandırılmadığını ileri sürerek yıllık izin ücreti isteğinde bulunmuştur.
Davalı işveren, 2001 yılına kadar davacının mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını ve 02.02.2001 tarihinde daimi kadroya geçirildiğini, bu tarihten önce yıllık izin hakkının doğmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, mevsimlik çalışmalarda yıllık ücretli izin hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3.maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun'un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, anılan Kanunun 53/3.maddesindeki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
Somut olayda davacı işçi, 1988 ve 1999 yıllarında 11 ayın üstünde bir süre ile çalışmış olmakla sözü edilen yıllar bakımından çalışılan süre işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmektedir.
4857 sayılı Kanun'un 53.maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın 11 ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.11.2011 gün ve E:2011/9-596 ve K:2011/725 sayılı kararı da aynı doğrultudadır.
Yapılan bu açıklamalara göre davacının çalışmasının 11 ayın üzerine çıktığı 1988 ve 1999 yılları için işyerinde fiilen çalışılan sürelere göre hesaplanacak olan izin ücretinin kabulüne karar verilmeli, bunun dışındaki çalışmalar mevsimlik iş statüsünde geçmiş olmakla isteğin reddine dair hüküm kurulmalıdır. Hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın tümünün reddi bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN : Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, yıllık ücretli izin alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının daimi kadroya geçirilmeden önceki dönem çalışmasının, mevsimlik iş kapsamında olup olmadığı ile varılacak sonuca göre, yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanamadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, Anayasa’nın 50.maddesi "Dinlenmek çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir. " hükmünü içermektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun konuya ilişkin “Yıllık ücretli izin hakkı ve izin” başlıklı 53.maddesi:
"İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verilir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanun 'un yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir.
Öte yandan, Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 12.maddesi uyarınca; "4857 sayılı İş Kanununun 53.maddesinin 3.fıkrasında sözü geçen ve nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında bu yönetmelik hükümleri uygulanır " hükmünü haizdir.
Anılan düzenlemelerde açıkça öngörüldüğü üzere, niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara 5857 sayılı İş Kanunu’nun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanamaz.