Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/1437 Esas 2016/1032 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2014/1437 E.  ,  2016/1032 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki “icra emrinin iptali ” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Edirne İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 18.04.2013 gün ve 2013/46 E., 2013/192 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi site yönetimi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 23.01.2014 gün ve 2013/13902 E.-2014/1051 K. sayılı kararı ile;
(…Borçlu Kısmet Sitesi A-B Blokları Kat Malikleri Yönetimi aleyhine Edirne 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1008 E. sayılı takip dosyası ile Edirne İş Mahkemesi'nin 2012/351-2013/39 sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi başlatıldığı; ... vekili tarafından İcra Mahkemesi'ne icra emrinde her bir kat malikinin kendi hissesi oranında eksik teselsül kuralları ile sorumlu tutulması gerekirken sadece yönetimin borçlu gösterilerek işlem yapılması usulsuz olduğundan bahisle icra emrinin iptali talebiyle başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Mahkemece, dayanak ilamda davalı olarak Kat Malikleri Yönetiminin gösterildiği ve Mahkemece yönetim hakkında hüküm tesis edildiği, bu durumda alacaklının 634 sayılı yasanın 35. maddesine göre Apartman Yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi aynı yasanın 20. maddesi uyarınca kat malikleri hakkında da takip yapabileceği, bu konuda seçimlik hakkının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş; karar borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Takip konusu İş Mahkemesi ilamının hüküm fıkrasında “...634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20/a maddesi gereğince Kısmet Sitesi A-B Blok kat maliklerinden eşitlikle alınarak davacıya verilmesine...” şeklinde kat malikleri aleyhinde hüküm kurulmuştur. İlama uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olan icra emrinde de kat maliklerinin borçlu olarak gösterilmesi gerekirken Site Yönetimi aleyhine takip yapılması doğru olmayıp Mahkemece şikayetin bu nedenle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Talep, ilamlı icra takibi sırasında gönderilen icra emrinin iptali istemine ilişkindir.
Şikayetçi site yönetimi vekili; müvekkil yönetim aleyhine Edirne 1.İcra Müdürlüğü’nün 2013/1008 esas sayılı takip dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin konusunun Edirne İş Mahkemesi'nin 2012/351 esas 2013/39 karar sayılı ilamının olduğunu, düzenlenen icra emrinde her bir kat malikinin kendi hissesi oranında sorumlu tutulmasının gerektiğini, zira bahsi geçen ilamda alacak kalemlerinin kat maliklerinden eşit olarak tahsili yönünde hüküm kurulduğunu, buna rağmen takipte yalnızca yönetimin borçlu gösterilerek usule aykırı şekilde işlem yapıldığını ve kat maliklerinin borçlu olarak gösterilmediğini beyanla, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Şikayet olunan vekili; müvekkilinin işçilik haklarından kaynaklanan alacaklarını tahsil amacıyla Edirne İş Mahkemesi’nde davacı site yönetimini aleyhine dava açtığını, sözkonusu davanın devamı sırasında ise yönetimin husumet itirazında bulunmadığını, mahkeme ilamında muhatabın, kat malikleri yönetimi olduğunu, bu nedenle icra takibinin de yönetimi aleyhine yapıldığını, dolayısıyla yasaya aykırı bir durumun bulunmadığını, tebligatların yapılmasından sonra icra müdürlüğünce kat maliklerinin tespit edildiğini ve borcu ödemeleri için kat maliklerine yazı yazıldığını, yönetimin davayı açmakta hukuki yararın bulunmadığını, davanın haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; Edirne 1.İcra Müdürlüğü’nün 2013/1008 esas sayılı icra takip dosyasında şikayetçi borçlu yönetim aleyhine Edirne İş Mahkemesi'nin 2012/351 esas 2013/39 karar sayılı ilamı uyarınca icra takibi başlatıldığı, sözkonusu takipte borçlu olarak Kısmet Sitesi A-B Blokları kat malikleri yönetiminin gösterildiği, Edirne İş Mahkemesi'nin ilamının incelenmesinde, bahsi geçen dosya davacısı alacaklının (apartman kalorifercisi) işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açtığı ve yapılan yargılama neticesinde alacaklı lehine kıdem tazminatı vs. alacaklara hükmedildiği, ilamda davalı olarak Kısmet Sitesi A-B Blokları kat malikleri yönetiminin gösterildiği ve davalı yönetim aleyhine hüküm tesis edildiği, buna göre alacaklının 634 sayılı Yasanın 35.maddesine göre apartman yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi aynı kanunun 20.maddesi uyarınca ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapılabileceği, alacaklının, bu konuda seçimlik hakkının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Şikayetçi borçlu yönetim vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, kat malikleri yönetiminin temsil hakkının yasadan kaynaklandığı, dolayısıyla yasadan kaynaklanan temsil hakkına dayanılarak borçlu kat maliklerinin temsilcisi olan yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapılabileceği belirtilerek ve önceki karardaki gerekçeler de eklenerek direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını şikayetçi borçlu yönetim vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Edirne İş Mahkemesi'nin, davalısı “Kısmet Sitesi A-B Blokları Kat Malikleri Yönetimi”olan ve alacakların“…kat maliklerinden eşitlikle alınarak davacıya verilmesine,…”dair hüküm içeren ilamına dayanılarak başlatılan takip sırasında hazırlanan icra emrinde, site yönetiminin borçlu gösterilerek, aleyhine takip yapılmasının doğru olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre de, ilamlı icra takibinde tüm kat maliklerinin borçlu olarak gösterilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, somut olayda yönetim aleyhine açılan davada kat malikleri aleyhine hüküm kurulduğu, buradaki amacın, kaloriferci olan davacının sayısı belli olmayan kat malikleri ile muhatap olmadan alacağına kavuşmasını sağlamak olduğu, buna göre sorumluluğun kat maliklerinde olduğu belirtilmek suretiyle alacağın garanti altına alınmasının hedeflendiği, yine dava şartlarının takip şartları için de geçerli olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 38. maddesine göre yönetimin kat maliklerine karşı vekil gibi sorumlu olduğu, yöneticinin vekaletname ile tayin edilen vekil olmayıp, yasal temsil yetkisinin bulunduğu, bu durumda yetkinin yasadan kaynaklandığı, temsil yetkisinin kanundan doğması nedeniyle verilecek kararın mali sonuçlarının kat maliklerine ait olacağı, Konut Kapıcıları Yönetmeliği’nin 3. maddesinde kapıcının ana taşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması, bahçenin düzenlenmesi, bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımının yapıldığı, aynı Yönetmelikte işverenin, konutun maliki veya ortakları olarak ifade edildiği, yöneticinin ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişi olduğunun belirtildiği, bu durumda yöneticinin, kapıcıyı işe alma konusunda yetkili olduğu ve İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisi olduğu, dolayısıyla İş Hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yöneticinin işverenin temsilcisi olduğu, böyle olunca kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliklerine karşı açılması gerekse de Yönetmelikten doğan temsil yetkisine göre doğrudan yönetici hasım gösterilmek suretiyle açılmasının da mümkün olduğu, ancak bu halde dahi hükmün yönetici hakkında kurulmasının doğru olmayacağı, mahkemenin, kat malikleri adına yönetici hakkında karar vermesinin gerektiği, kat maliklerinin ya da kat malikleri kurulunun ayrı bir tüzelkişiliğinin bulunmamasının, yöneticinin Özel Kanundan doğan yetkisini ortadan kaldırmayacağı, yöneticinin, yasadan doğan ve kat maliklerini temsil yetkisi içinde bulunan işlerden dolayı 3. kişilerle yaptığı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yönetimin (yöneticinin) aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, bu nedenle ana taşınmazın ortak giderleriyle ilgili davada kat maliklerinin taraf olarak yer almalarının yasal zorunluluk olarak öngörülmediği, yine hükmün salt yönetim kurulu başkanı veya yönetici hakkında kurulamayacağı, yasal temsilci durumundaki bu kişilerin aleyhine “kat maliklerini temsilen” olduğu açıklaması ile hüküm kurulmasının olanaklı olduğu, davanın yönetim aleyhine açılması ve kararda gösterilen davalı aleyhine icra takibi yapılması nedeniyle ilamın infazının yönetim hakkında yapılmasının usule uygun olduğu belirtilerek, yerel mahkeme direnme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Şikayetçi site yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.11.2016 gününde yapılan ikinci oylamada oyçokluğu ile karar verildi.




KARŞI OY YAZISI

Dava, ilamlı icra takibi nedeniyle gönderilen icra emrinin iptali istemidir.
Talebin dayanağı ilamda davacı, kaloriferli konut kapıcısı, davalı ise site yönetimidir. Edirne İş Mahkemesince yapılan yargılama sonunda işçi alacağının kat maliklerinden eşitlikle alınmasına karar verilmiştir. Kat malikleri davada taraf değildir.
Davacının ilama dayalı alacağını, ilamın tarafı olan yönetimden tahsilini istemesi üzerine, davalı hükmün kat malikleri aleyhine verildiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir.
Yerel Mahkemece; ilamda davalı olarak yönetimin gösterildiğini, yönetim aleyhine hüküm tesis edildiğini, alacaklının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesine göre yönetim hakkında takip yapabileceği gibi aynı kanunun 30. maddesine göre kat malikleri aleyhine de takip yapabileceğini, seçimlik hakkının bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
Özel Dairece; takibe konu ilamda, alacağın Kat Mülkiyeti Kanununun 20/a maddesi gereğince kat maliklerinden alınması şeklinde hüküm kurulduğundan, icra emrinde kat maliklerinin borçlu gösterilmesi gerekirken, yönetim aleyhine takip yapılması doğru olmadığı nedeniy

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat