"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2013/373-2013/475
Taraflar arasındaki “önalım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 12.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 29.05.2012 gün ve 2010/258 E., 2012/223 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 11.12.2012 gün ve 2012/14113 E., 2012/16417 K. Sayılı ilamı ile;
(…Dava önalım hakkına konu edilen payın iptal ve tescil istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin 2013 ada 84 parsel sayılı taşınmazın 3. kat 36/460 arsa paylı 10 ve 4.kat 13 nolu no bağımsız bölümlerin paydaşı bulunduğunu,aynı bağımsız bölümlerde 1/3 paya sahip diğer paydaş H.. K..'in her iki bağımsız bölümde intifa hakkını üzerinde bırakarak 10 nolu bağımsız bölümündeki payını 16.200 TL , 13 nolu bağımsız bölümdeki payını da 18.300 TL bedelle davalı H.. Ç..’a sattığını toplam bedel olan 34.500 TL bedeli depo etmeye hazır olduğunu belirterek önalım hakkının tanınmasını ve davalı adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili adına tescilini istemiştir.Davalı vekili savunmasında davalı H.. Ç..’ın Şişli 3.Aile Mahkemesinin 2010/52-954 sayılı ilamı ile pay satan H.. K.. tarafından evlat edinildiğini, evlat edinen H.. K..’in davalının kardeşi olduğunu, H.. Ç..’ın pay satan H.. K..’e 11 yıldır baktığını kendisini evladı gibi bildiğini bu nedenle kızına yaptığı temlik nedeniyle önalım hakkı kullanılamayacağını belirtmiştir.
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. TMK.nun 733/3. maddesi hükmüyle yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir.
Olayımıza gelince:Önalım hakkına konu payın bulunduğu 10 ve 13 nolu bağımsız bölümlerdeki 1/3 er çıplak mülkiyet 23.2.2009 tarihli aynı resmi senetle toplam 34.500 TL bedelle davalıya satılmıştır. Davalı vekili müvekkilinin pay satanın evlatlığı olduğunu ve önalım hakkının kullanılamayacağını savunmuştur.Pay davalıya 23.2.2009 tarihinde satılmıştır.Davalı H.. Ç.. pay satan H.. K.. tarafından Şişli 3.Aile Mahkemesinin 5.11.2010 tarih ve 2019/52-954 sayılı ilamı ile evlat edinilmiş ve bu karar 26.11.2010 tarihinde kesinleşmiştir.Karar kesinleşmekle evlat edinme tarihinin olduğunun 26.11.2010 kabulu gerekir.Önalım hakkı paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Satış tarihi evlat edinme tarihinden öncedir. Olayda 27.03.1957 tarih/12-2 İ.B.K.nın uygulama olanağı bulunmamaktadır. Satış tarihinden önce davalının pay satana bakması veya onunla ilgilenmesi pay satan ile davalı arasında evlatlık ilişkisi olduğunu göstermeyeceği gibi akraba olduğu da söylenemez.Satış tarihinde davalı üçüncü kişi durumundadır.Öte yandan önalım hakkı satış ile kullanılabilir hale geldiğinden iyi niyet kuralının bu olayda tartışılması mümkün değildir.Davacı önalım bedelini depo etmiştir.Bu durumda davacının önalım hakkı bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul ili, Şişli ilçesi, Mecidiyeköy mah. 2013 ada 84 parsel sayılı taşınmazda 3.kat 36/460 arsa paylı 10 numaralı ve 4.kat 36/460 arsa paylı 13 numaralı meskenlerde 1/3'er oranında paydaş olduğunu, müşterek maliklerden Hasan Ahmet Kırmızer'in 10 ve 13 numaralı meskenlerdeki 1/3'er payını intifa hakkını üzerinde bırakarak toplam 34.500.-TL bedelle davalıya 23.12.2009 tarihinde satış yoluyla devrettiğini, müvekkilinin bu satıştan haberi olmadığını, Türk Medeni Kanununun 732.maddesi uyarınca şufa hakkını kullanmak istediğini, satış bedeli olan 34.500-TL’yi mahkeme veznesine depo etmeye hazır olduğunu belirterek dava konusu 2013 Ada 84 parsel sayılı 10 ve 13 numaralı taşınmazlarda, davalının H.. K..'den satın aldığı hisselerin iptali ile tapuda müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili H.. Ç..'ın, davacının erkek kardeşi olan Hasan Ahmet Kırmızer'in kızı olduğunu, Şişli 3.Aile Mahkemesinin 2010/52 E., 2010/954 K. sayılı ilamı ile H.. K..'in davalıyı evlat edindiğini, davacının yıllardır erkek kardeşi olan Hasan Ahmet Kırmızer ile konuşmadığını, davalının da Ahmet Kırmızer'in tüm bakımını üstlendiğini, birlikte yaşadıklarını, kızına yaptığı devir nedeniyle önalım hakkının oluşmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davacı ile davalıya payını satış yoluyla devreden H.. K..'in kardeş oldukları, İstanbul 7.Aile Mahkemesinin (Kapanan Şişli 3.Aile Mahkemesi) 2010/52 E., 2010/954 K. sayılı 05.11.2010 tarihli kararı ile davalı H.. Ç..'ın, H.. K.. tarafından evlat edinilmesine karar verildiği ve bu kararın 26.11.2010 tarihinde kesinleştiği, her ne kadar davalının tapu maliki H.. K..'den dava konusu taşınmazın 1/3 payının çıplak mülkiyetini işbu evlat edinme kararından önceki bir tarih olan 23.02.2009 tarihinde tapuda satış yoluyla devralmış ise de, taraflar arasındaki evlatlık ilişkisinin bu satış tarihinden çok önce de var olduğu, davalının satış yapan tapu maliki ile aile ilişkisi içerisinde olduğu ve taşınmazın davalıya esasen bir bedel alınmaksızın çıplak mülkiyetinin devredildiği, davacının da H.. K..' in kız kard