(6100 S. K. m. 46, 47, 49) (5271 S. K. m. 141, 142) (1086 S. K. m. 573) (2802 S. K. m. 93) (YİBK. 25.03.1931 T. 1931/19 E. 1931/35 K.)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4.Hukuk Dairesince;
Dava dilekçesinde, davacının şikayeti üzerine dava dışı Nevzat Işık'ın ödeme taahhüdünü ihlal suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve kesinleştiği; mahkemenin ek kararı ile alacak miktarının asgari ücretin altında kaldığı gerekçesiyle cezanın düşürülmesine hükmedildiği; oysa, alacak miktarının asgari ücretin çok üzerinde bulunduğu; itiraz üzerine, yine ek karar ile infazın devamının hüküm altına alındığı; ancak, bu arada zamanaşımı nedeniyle takip dosyasının düşürüldüğü; açıklanan nedenlerle zarar meydana geldiği belirtilerek, yanlış yargı kararı nedeniyle icra yoluyla tahsil edilemeyen 21.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tahsili, talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Cevap dilekçesinde, dava şartlarının ve sorumluluk koşullarının oluşmadığı savunulmuştur.
GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hakimlerin yargısal faaliyetleri nedeniyle sorumlulukları, HMK'nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa'da da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
Somut olayda, sorumluluğa dayanak yapılan olgu; dava dışı sanık hakkında İzmir 1.İcra Ceza Mahkemesi'nin 20/04/2011 gün ve 2009/794-4558 sayılı Ek Kararı ile hapsen tazyik cezasının kaldırılmış olmasıdır. Bu karara karşı itiraz üzerine ise, mahkemenin 11/08/2011 gün ve 2009/794-4558 sayılı Ek Kararı ile itiraz kabul edilerek infazın devamı hüküm altına alınmıştır.
İtiraz süreci içerisinde takip dosyasının düşmesi nedeniyle zarara uğranıldığı ve giderimi gerektiği ileri sürülmüştür. .
Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemlerde, özel amaç ile davranıldığı yönünde bir delil de bulunmamaktadır. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut değildir. Şu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken arttırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın esastan REDDİNE,
2-Takdiren 650,00.-TL disiplin para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davanın reddi nedeniyle alınması gereken 25,20.-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 358,00.-den düşümü ile kalan 332,80.-TL'nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 3.000,00.-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair oyçokluğu ile verilen 25.02.2014 gün ve 2013/32 E., 2014/11 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasında ve dosyadaki tüm kağıtların okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 46.maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dairece, HMK'nın 46.maddesindeki koşulların oluşmaması nedeniyle davanın esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İşin esasına geçilmeden önce, 21.02.2014 gün ve 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. maddesi ile 24/2/1983 gün ve 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununun 93/A maddesinin yürürlükten kaldı