"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( İş Mah. Sıf.)
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Cihanbeyli Asliye Hukuk (İş) Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14.03.2013 gün ve 2009/317 E.-2013/149 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 03.06.2013 gün ve 2013/14761 E.-2013/13381 K. sayılı ilamı ile;
(...Dava, dava dilekçesinde belirtilen işçilik alacaklarının ödetilmesi isteğinde olup mahkemece davanın 04.05.2010 ve 14.03.013 tarihlerinde takipsiz bırakıldığı gerekçesi ile açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, iki kez takipsiz kaldığı ve 14.03.2013 tarihinde 2. kez takipsiz kalması üzerine yazılı gerekçe ile açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın ilk kez takipsiz bırakıldığı 04.05.2010 tarihinde mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'unun yürürlükte olup anılan Kanun'un 409. maddesindeki düzenlemeye göre, bir davanın açılmamış sayılması durumuna gelebilmesi için ikiden fazla takipsiz bırakılması gerekmekteydi. Davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı ve açılmamış sayılmasına karar verildiği 14.03.2013 tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/4. maddesine göre, basit usule tabi davalarda birden fazla takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği öngörülmüş olup mahkemece bu hükme dayanılarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Her ne kadar usul kanunlarında yapılan değişikliklerin derhal yürürlüğe girdiği kabul edilmekte ise de; somut olayda davanın açıldığı tarihte dava sözlü yargılama usulüne tabi iken yargılama devam ettiği esnada yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun gereğince, basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Kanun'a göre, davacının davayı iki kez yenileme hakkı mevcut olup sonradan yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak bu hakkın daraltılması ve davacının iki kez takipsiz bırakma hakkının bire düşürülmesi mümkün değildir. Dairemizin bu konudaki içtihadı, 6100 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce bir kez müracaata kalmış davalarda, yargılama sona ermeden yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanun'un basit usul için öngördüğü kuralın uygulanmasının mümkün olamayacağı yolundadır. Bu itibarla, davacı tarafın 14.03.2013 tarihli duruşmaya katılmamış olması gerekçesi ile 1086 sayılı Kanun'un 409. maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, eldeki davada, 1086 sayılı HUMK’nun mu, yoksa 6100 sayılı HMK’nun mu uygulanması gerektiği varılacak sonuca göre eldeki davada HMK’nun 320/4.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7.maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (6100 sayılı HMK)’nun 316/1-g maddesi uyarınca iş mahkemelerinde basit yargılama usulü uygulanır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 08.07.2009 tarihinde açıldığı, mahkemece 04.05.2010 tarihinde ilk kez dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından 04.05.2010 tarihli dilekçe ile davanın yenilendiği ve davacılar vekilinin 14.03.2013 tarihli celseye gelmediği anlaşılmaktadır.
Mülga 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409.maddesi;
“Oturuma çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
Oturum gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hallerde, gün tespit ettirilmemiş ise, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle birinci fıkra hükmü uygulanır.
Yukarıdaki fıkralar hükmü gereğince dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurması üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, oturum, gün, saat ve yerini bildiren çağrı kağıdı ile birlikte taraflara tebliğ olunur.
Dava dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenilenirse yeniden harç alınır. Bu harç yenileyen tarafından ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, yeni bir dava sayılmaz.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Birinci ve ikinci fıkralar gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde beşinci fıkra hükmü uygulanır.”
Hükmünü içermektedir.
Öte yandan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun konu ile ilgili 150.maddesi ise; “ (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de dava