"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Zonguldak 3. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10.07.2014 gün ve 2014/87 E.-2014/628 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davalı TTK Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 13.10.2014 gün ve 2014/18116 E., 2014/19519 K. sayılı kararı ile;
(...Dava, meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremez hale gelen sigortalının maddi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 18.106,91 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, sigortalıdaki meslek hastalığının oluşumunda öncesinde kesinleşmiş kaçınılmazlık olgusu bulunduğundan sürekli iş göremez duruma düştüğü olaya dair kusur raporu alınmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, Mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden, sorunun çözümlediği açık-seçiktir.
Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanununun 77. Maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince kusur raporu almak, alınan raporu mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava meslek hastalığına bağlı olarak tespit edilen % 6,8 oranındaki fark maluliyet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkilinin davalıya ait işyerinde çalışmakta iken meslek hastalığına yakalandığını, maluliyet oranının %11,2’den %18’e yükseldiğini, aradaki fark %6,8 oranındaki maluliyet sebebiyle uğramış olduğu zararlardan dolayı fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydıyla 1,00 TL maddi tazminatın maluliyet tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir ve maddi tazminat talebini 8.106,91 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı TTK Genel Müdürlüğü vekili meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davalarında esas alınacak zamanaşımının Borçlar Kanununun 60’ıncı maddesi gereği 1 yıl olduğunu, davada zamanaşımı süresinin geçtiğini, meslek hastalığının müvekkillinin Kurum işyeri çalışmalarından doğmadığını bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca meslek hastalıklarının özellik ve nitelikleri gereği ne kadar önlem alınırsa alınsın engel olunamayan hastalık türlerinden olduğundan müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının meslek hastalığı nedeniyle efor kaybına uğramadığını, davacının işyerinde hâlen çalışmaya devam etmesinin bu durumu kanıtladığını, ayrıca davacının meslek hastalığının oluşumunda müterafik kusuru ile kaçınılmazlık durumunun zarar hesabında dikkate alınması gerektiğini, maddi tazminat hesaplanırken PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacın meslek hastalığı nedeniyle %6,8 fark maluliyetinin bulunduğu, davacı tarafından açılan meslek hastalığından kaynaklanan fark maluliyetine ilişkin manevi tazminat dosyasında kaçınılmazlığın kabul edildiği ve Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, kaçınılmazlığın kesinleşmesi nedeniyle taraflar yönünden bağlayıcı hâle geldiğinden maddi tazminat dosyasında kusur incelemesine gerek olmadığını, bu nedenlerle davacının %6,8 oranındaki fark maluliyet nedeniyle maddi kaybının 8.106,91 TL olduğuna karar verilmiştir.
Davalı TTK vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel mahkemece önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davalı TTK vekili temyize getirmektedir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olay bakımından davacı sigortalıda meydana gelen meslek hastalığı nedeniyle artan maluliyete bağlı manevi tazminat davasında kabul edilen kaçınılmazlık olgusunun, maddi tazminat dosyasında kabul edilip edilme