Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2367 Esas 2017/1043 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2015/2367 E.  ,  2017/1043 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki “sigortalılık süresinin tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Düzce İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.09.2013 gün 2012/231 E., 2013/719 K. sayılı kararın temyizen incelenmesin davalı ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 31.03.2014 gün 2013/21508 E., 2014/6402 K. sayılı ilamı ile;
"…1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/10/1996-18/05/2011 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 6111 sayılı Yasanın getirdiği prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlerinden faydalanması istemine ilişkindir.
Dairemizin 21/05/2012 tarih ve 2012/7572-8661 Esas- Karar sayılı bozma kararı üzerine, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 01/12/1996-31/12/1996, 01/01/2002-31/12/2006 ve 01/01/2008-18/05/2011 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davalarında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması yada ürün tesliminin olması tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti için öncelikle bir prim kesintisinin (tevkifat) bulunması gerekir. Yine bu prim kesintisini (tevkifatı) takip eden yıllarda, tarımsal faaliyete ilişkin olarak, hangi tarımsal ürünlerin yetiştirildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği, bu ürünlerden prim kesintisinin yapılıp yapılmadığı gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir.
Öte yandan ilk prim kesintisini izleyen yıllarda, prim kesintisi (tevkifat) veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilip, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 14/04/2011 tarihinde tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, teslim ettiği ürünlerden ilk defa Ekim/1996 tarihi olmak üzere takip eden 1997 yılında prim kesintisinin yapıldığı, 28/09/1981 tarihinde kooperatif, 29/08/2000 tarihinde ziraat odası kaydının başladığı, kolluk ve muhtar tutanağı ile tanık beyanlarında fındık üreticisi olduğunun belirtildiği, adına kayıtlı 20 dekar tarla bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece kayıtlarına göre davacının, 01/12/1996-31/12/1996 tarihleri arası sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur. Ayrıca davacı 14/04/2011 tarihi itibariyle tescilil olup, bu tarihten sonraki sürelerin tespitinde hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak verilen karar 01/01/2002—31/12/2006 ve 01/01/2008-14/04//2011 tarihleri arası dönem yönünden hatalı olmuştur. Yukarıda belirtildiği gibi prim kesintisine dayalı tespit davalarında, ilk prim kesintisinin yapıldığı yılı takip eden yıllarda da, prim kesintisinin veya ürün tesliminin yani tarımsal faaliyetin sürekli olması gerekir. Sürekli prim kesintisi ve ürün tesliminden amaç, bunun her yıl yapılabileceği gibi, prim kesintisi veya ürün tesliminin iki yıla kadar olan süre dışında devam ettiği durumlarda da tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilir. Uyuşmazlık konusu olan 01/01/2002—31/12/2006 ve 01/01/2008-14/04/2011 tarihleri arası dönemde, herhangi bir prim kesintisi ve ürün tesliminin bulunmadığı, dolayısıyla sigortalılık koşullarının oluşmaması nedeniyle bu dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacının bu dönemde de sigortalı olduğuna hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...."
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, 2926 sayılı Kanuna tabi Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı geçimini tarım ile temin ettiğini, yetiştirdiği ürünlerin teslimi sırasında prim tevkifatı yapıldığını, müvekkili adına yapılan prim tevkifatının davalı Kuruma aktarıldığı tarihi takip eden aybaşı olan 01.10.1996 tarihinden itibaren 18.05.2011 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Kanundan yararlandırılmasının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... (SGK) vekili 2926 sayılı Kanun kapsamında davacının tescilinin ve sigortalılık başlangıcının geriye kaydırılmasının mümkün olmadığını, üretmiş olduğu üründen yapılan tevkifatlarla ilgili belgelerin Kurumda bulunmadığını ve davacının tarımsal faaliyetini kanıtlayamadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece 16.02.2012 tarihli kararda davacının geçimini yaptığı tarımsal faaliyeti ile sağladığı, 1996 yılındaki prim kesintisi ile sigortalı olma iradesini ortaya koyduğu, davacının Kurumca sigortalılığının 14.04.2011 tarihinde başlatıldığı ancak kısa kararın ve gerekçeli kararın çelişkili olmaması için davanın kabulü ile davacının ilk kesinti tarihini takip eden aybaşı olan 01.11.1996 tarihinden itibaren dava tarihi olan 18.05.2011 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur Sigortalısı olduğunun tespitine, davacının 6111 Sayılı Kanun başvuru süresi gözetilerek 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Hükümlerinden faydalanması ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin faydalanma ve başvuru hakkının geçerli olduğunun tespiti ile hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyizi üzerine Özel Dairece 21.05.2012 tarihli bozma kararında prim tevkifatına dayalı davada ziraat oda kaydı ve kooperatif kaydı gibi belgelerin davanın kabulü için yeterli olmadığı, prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda tarımsal faaliyetin saptanması bakımından ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak, davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak gerektiği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece 24.09.2013 tarihli kararda davacının 1996/Ekim ayındaki prim kesintisi ve Çiftçi Kayıt Sisteminde mevcut desteklemelerden yararlandığı yıllar göz önüne alınarak davacının tarım sigortalılığı başlangıç tarihinin 01/12/1996 olduğunun; 01/12/1996 - 31/12/1996 ile 01/01/2002 - 31/12/2006 ve 01/01/2008 - 18/05/2011 tarihleri arasında devam ettiğinin tespitine, fazlaya ilişkin süreler yönünden davanın re

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat