"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince;
“DAVA: Dava dilekçesinde özetle dava dışı Av. Nuray Demir tarafından davacıların murisi ... aleyhine avukatlık ücreti nedeniyle alacak davası açıldığını, kesinleşen karara göre alacağın 10.780,00-TL olduğunun saptandığını; ancak, taşkın ve ölçüsüz biçimde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, kaldırma istemleri reddedildiğini, tedbir konulan mevduatlar ve taşınmazlardan yararlanmalarının engellendiğini, Yasanın açık hükmüne aykırı davranıldığını, fazla ödenen miktarın bozma kararı üzerine tahsil edilebildiğini belirterek şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
CEVAP: Cevap dilekçesinde, davanın süresinde açılmadığı ve sorumluluk koşullarının da oluşmadığı savunulmuştur.
GEREKÇE: Dava, hakimlerin hukuki sorumluluğu hukuksal nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Hakimlerin hukuki sorumluluğu HMK'nun 46-49. maddelerinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Yasa'da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmektedir.
Somut olayda, verilen tedbir ve devamına yönelik kararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Dava ile ilgili dosyalar getirtilip incelenmiştir.
Davacı yan taşkın ve ölçüsüz biçimde verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle zarara uğradığını bildirerek iş bu tazminat davasını açmıştır. Gerek 1086 sayılı HUMK gerekse 6100 sayılı HMK’da haksız ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde açılacak tazminat davasının lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf aleyhine açılabileceğini hükme bağlamıştır.
İlk derece mahkemesinin kararları ve yine temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlar; nispi birer değer yargısı niteliğindedir. Yargısal işlemlerin özünde mevcut bulunan farklı kabul ve yorumlar olağan sayılmalıdır. Hukuki süreç bu şekilde tamamlanmaktadır. Tazminat istemi yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Hatalı olduğu ileri sürülen yargısal işlemlerde, özel amaç ile davranıldığı yönünde bir delil bulunmamaktadır. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç birisi mevcut değildir. Şu durumda, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca, davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda, para cezasında yeniden değerleme oranında yapılması gereken artırım miktarı ile dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular göz önünde tutulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK'nun 46. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığından davanın esastan reddine,
2-HMK'nun 49. maddesi uyarınca taktiren 700,00-TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline,
3-Davanın reddi nedeniyle alınması gereken 29,20-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 297,00-TL'den düşümü ile kalan 267,80-TL'nin istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir olunan 3.500,00-TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,”
dair oybirliği ile verilen 03.05.2016 gün ve 2015/82 E., 2016/29 K. sayılı karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Davacı tarafın temyiz isteminin süresinde olduğunun anlaşılmasından ve dosyadaki tüm belgelerin okunmasından sonra gereği düşünüldü:
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 13. Hukuk Dairesinde açtığı davada, Av. Nuray Demir tarafından müvekkillerinin murisi ... aleyhine vekalet ücreti alacağından dolayı ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini ve Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/11 D.iş sayılı dosyasında talebin kabulüne karar verildiğini, müvekkillerinin murisi ...’ün bankadaki parasına, oturduğu Çankaya’daki konutu ile memleketindeki tüm gayrimenkullerine teminatsız bir şekilde ve alacağın çok üstünde orantısız biçimde taşkın ihtiyati tedbir kararı verilerek ...’ün zarara uğramasına neden olunduğunu, davanın dayanağı olan Ankara 16. İcra Dairesinin 2008/2704 sayılı takip dosyasında Av. Nuray Demir’in alacağının 10.780,00 TL olmasına rağmen ...’ün sadece parasına konulan ihtiyati tedbirin bile icra takibinin 15 misline yakın olduğunu, daha sonra müvekkillerinin murisi ... aleyhine Av. Nuray Demir tarafından açılan vekâlet ücretine ilişkin itirazın iptali davasının Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/79 Esas sayılı dosyasında görüldüğünü, mahkemenin esasa ilişkin kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesince bozulduğunu, bozma sonrasında 2010/183 Esas sayısı ile işlem gören dosyada tedbirin kaldırılması için iki kez talepte bulunulmasına rağmen talepleri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini, bu aşamada Av. Nuray Demir’in ihtiyati tedbirli paradan alacağını tamamen aldığını ve bozmaya göre çoğunu iade etmesi gerektiğini, taşkın ihtiyati tedbirin konmasından dolayı ...’ün zarar gördüğünü, bu zararın bankadaki paranın faiz kaybından, banka teminat mektubu giderinden, teminat mektubuna konu paranın faizsiz bir şekilde bankada tutulmasından, Av. Nuray Demir’in fazladan aldığı paranın geri alınmasına kadar geçen sürede oluşan faiz kaybı ile kur farkın