MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara Batı İş Mahkemesince davanın reddine dair verilen 19.03.2015 gün ve 2014/173 E., 2015/234 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 09.09.2015 gün ve 2015/19905 E., 2015/24413 K. sayılı kararı ile onandığı ancak davacı vekilinin onama kararına karşı maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunması üzerine bu kez Yargıtay 22. Hukuk 13.01.2016 gün ve 2015/34130 E., 2016/440 K. sayılı kararı ile;
“...Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette işçi olarak çalışırken iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini, işe iade davası neticesinde işe iadelerine karar verildiğini, ancak işverence işe başlatılmadıklarını iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, boşta geçen süre ücretinin ve işe başlatmama tazminatının ödenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacıların işe başlamakta samimi olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre davacıların kesinleşmiş işe iade kararının kendilerine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre içinde işe başlatılmak üzere davalı işverene başvurdukları, işverenin işe başlatılacaklarını davacılara bildirdiği, ancak işe başlatılmak üzere bir tarih vermediği, davacıların işe başlamak üzere işyerine makul süre içinde gittikleri, girişte yaklaşık dört saat bekletildikleri ve bundan sonra diğer işçilerle temasta bulunmaları engellenecek şekilde izole edilerek işe başlatılmaya dair evrak işlemlerine geçildiği başta noter tespiti olmak üzere tüm delillerden anlaşılmaktadır.
Görüldüğü gibi işveren tarafından davacıların kış mevsiminde dışarıda fabrika girişinde dört saat kadar bekletilmesi, sonrasında ise diğer işçilerden izole edilerek içeri alınmaları davacı işçilerin işe başlamaktan vazgeçmelerini sağlamaya ve onları yıldırmaya yönelik davranışlar olup, bu davranışlarda bulunan işverenin işe başlatmada samimi olduğu söylenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece davalı işverenin işe başlatmada samimi olmadığı dikkate alınarak işe başlatmama tarihi yeni bir fesih kabul edilip davacının işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ile fark kıdem ve ihbar tazminatı hüküm altına alınmalıdır ...”
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın feshedildiğini, kesinleşen işe iade kararı gereği 15.11.2013 tarihli ihtarname ile işe başlatılma talebinde bulunduğunu, 05.12.2013 tarihli ihtarname ile işe başlatılma talebinin işveren tarafından kabul edildiğini ve yasal süre içerisinde şirkete müracaat edilmesi hâlinde işe başlatılacağının bildirildiğini, bu ihtarnamenin 06.12.2013 tarihinde kendilerine tebliğ edildiğini, müvekkilinin ve sekiz arkadaşının 12.12.2013 tarihinde işe başlamak için iş yerine gittiklerinde herhangi bir açıklama yapılmaksızın içeri alınmadıklarını, saatlerce soğukta bekletildikten sonra iş yerine girmelerine izin verildiğini, başlarında güvenlik görevlisi bulundurularak odadan dışarı çıkmalarına izin verilmeksizin bekletildiklerini, müvekkilinin ve arkadaşlarının eğitime tabi tutulm