"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki “tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 7. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 04.09.2013 tarihli ve 2007/740 E., 2013/664 K. sayılı kararın davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ile davalı ... mirasçıları tarafından temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 09.04.2015 tarihli ve 2014/26015 E., 2015/7832 K. sayılı kararı ile;
“...Dava, davacının davalı işyerinde 10.12.1974-31.07.1987 ile 01.08.1990-27.09.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Uyuşmazlık nitelikçe 506 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklanan davalı işyerinde geçen ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tespitine ilişkindir. Bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, işin niteliği, sürekli veya sezonluk nitelikte olup olmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilir ise de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların, davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve uyuşmazlık konusu dönemi kapsar biçimde çalışmaları işverenin resmi kayıtlarına geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, işyerinin ekmek fırını olduğu, davacının bu işyerinde hamurkar olarak çalıştığının iddia edildiği, davalı işyerinin önce davacıların murisi, onun ölümü ile de davacılar tarafından işletildiğinin iddia edildiği, kurum kayıtlarına göre davacılardan ... adına lokanta ve yemek hizmetleri işyerinin olduğu, 506 sayılı kanun kapsamına alınmış tarihinin ise 01.03.2000 olduğu, davacı tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davalı mirasçıların fırın işyerlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; öncelikle davacıya çalıştığı işyerinin adresini açıklattırmak, bu adres dahilinde ilgili yerlere yazı yazarak davalı mirasçılar adına kayıtlı ekmek fırını işyeri olup olmadığını tespit etmek, tespiti halinde bu işyerlerine ait kurum kayıtlarını getirtmek ve bordro tanıklarını dinlemek, gerektiğinde komşu işyeri tanıklarını tespit etmek ve dinlemek, böylece davacının hangi tarihlerde hangi işverene ait işyerinde çalıştığını ortaya koyarak toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının 9769725 sigorta sicil numarası ile Kurum nezdinde kayıtlı olduğunu, davalı işverenlere ait iş yerinde 10.12.1974-31.07.1987 ve 01.08.1990-27.09.2002 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığını, Kuruma yaptığı başvuru sonrasında çalışmalarının ayda 30 günün altında kalacak şekilde bildirildiğini öğrendiğini iddia ederek davalı işverenlere ait iş yerinde 10.12.1974-31.07.1987 ve 01.08.1990-27.09.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının kesintisiz ayda 30 gün üzerinden günün asgari ücreti ile geçen sigortalı hizmetler olduğunun tespitine, bu çalışmaların sigortalılığa ve emekliliğe esas alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işverenler, davacının 10.12.1974 tarihinde 2.2061.21628.32.12 sicil numaralı Şakir Sukas-Kemal Sukas iş yerinde çalışmaya başladığını ve çalıştığı sürelerin Kuruma bildirildiğini, bu iş yerinin 21.12.1961 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığını, 01.03.1987 tarihinde Kemal-... ortaklığına dönüştüğünü, 31.12.1992 tarihinde de kanun kapsamından çıkartıldığını, kendilerine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, davacının dava konusu ettiği dönemler içerisinde dava dışı işyerlerinden sigortalı bildirimlerinin bulunduğunu, 506 sayılı Kanunun 79. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının iddia ettiği çalışmasının fiili olup olmadığının somut deliller ile ispat edilmesi gerektiğini, sadece tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel Mahkemece, davacının talep ettiği 10.12.1974-31.07.1987 süresi bakımından bu süre içerisinde çalıştığı iş yerlerine karşı husumet yöneltilmediği, bu iş yerlerinin farklı unvanlarda olmaları, farklı ilde bulunmaları, işe giriş bildirgelerindeki imzaların davacıya ait olup olmadığının tespit edilememesi nedeniyle bu süreye ilişkin tespit yapılamadığı, davacının 01.08.1990-27.09.2002 tarihleri arasında kesintisiz çalışma iddiası yönündeki talebinin davanın 5 yıllık süre içerisinde 14.11.2007 tarihinde açıldığı, hak düşürücü süre yönünden engel durumun bulunmadığı, bu süre içerisinde çalıştığı görülen 2 1071 02 02 1000202 034 21-97 sicil sayılı ... unvanlı iş yerinin Beşiktaş Sosyal Güvenlik Merkezinin yazısına göre 11.01.1993 tarihinde Kanun kapsamına alındığı ve hâlen faal olduğu, 2 5610 02 02 1055227 034 21-26 sicil sayılı ... unvanlı iş yerinin 01.03.2000 tarihinde Kanun kapsamına alındığı ve hâlen faal olduğu, tanık beyanlarına göre davacının önce Şakir Sukas'a ait fırında çalıştığı, sonraları bu iş yerini Şahin'in çocukları İsmail, Muhsin ve Tahsin'in işlettiği, davacının dilekçesini daraltarak talep ettiği 11.01.1993-27.09.2002 tarihleri arasında çalıştığı iş yerinin ...'a ait fırın olduğu, davacının burada hamurkar yardımcısı olarak çalıştığı gerekçesiyle davacının ... hakkındaki davasının kısmen kabulüne, diğer davalılar ... ve ... hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanılğı vekili ile davalı ... mirasçılarının temyizi üzerine karar Özel Dairece yukarıda karar başlığında açıklanan gerekçelerle bozulmuştu