Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1005 Esas 2019/55 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2017/1005 E.  ,  2019/55 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.02.2014 tarihli ve 2013/223 E., 2014/81 K. sayılı karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 02.03.2015 tarihli ve 2014/10196 E., 2015/3165 K. sayılı kararı ile onanmış, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03.07.2015 tarihli, 2015/6587 E., 2015/12424 K. sayılı kararı ile:
“...Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalı arasında 2.3.2006 tarihinde yapılan adi yazılı sözleşme ile davalının hissedar olduğu taşınmazdaki hissesini davacının satın aldığını, satış bedeli olarak da 58.000 YTL'nin peşin olarak davalı tarafa ödendiğini, davalı tarafından tapuda satış işlemlerini yapmak üzere, dava dışı 3. kişiye vekaletname verildiğini, vekaletnamede taşınmazın pafta numarasının yanlış yazılması nedeni ile satış işleminin gerçekleşemediğini, davalının da vekilini vekaletten azlettiğini, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile 3. kişiye satış işlemlerini yapması konusunda yeniden vekaletname verilmesinin istenildiğini, ancak davalının satış işlemleri için yeni bir vekaletname vermediği gibi, aldığı satış bedelini de iade etmediğini, ödenen bedelin iadesi amacı ile davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf savunmasında, davacı ile aralarında taşınmaz satışı konusunda sözleşme yaptıklarını, ancak satış bedelinin davacının iddia ettiği gibi 58.000 TL olmadığını, bu bedelin sözleşmenin sonuna sonradan eklendiğini, davacıdan tahsil edilen bedelin 8333 TL olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 12.499,50TL ana para ve 590,60TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.090,10 TL üzerinden itirazın iptaline takibin devamına, anaparaya takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının inkar tazminatı isteğinin işin yargılamayı gerektirdiği nedeni ile reddine,davalının kötü niyet tazminatı isteğinin reddine, karar verilmiş, verilen bu kararın süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 2.3.2015 gün, 2013/223 E. Ve 2014/81 K. Sayılı kararı ile Onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı da, süresi içinde davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satışından kaynaklı olarak ödenen satış bedelinin, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre iadesi talebinden kaynaklanmaktadır.
Kural olarak tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK'nın 706, BK'nın 213, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür.Somut olayda da, taraflar arasındaki taşınmaz satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için, geçerli olmadığından, tarafların bu geçersiz sözleşme gereğince birbirlerine verdiklerini iade ile yükümlü olmaları asıldır.
Taraflar arasında "Senet Anlaşması" adı altında düzenlenen 02.03.2006 tarihli belgedeki imzanın davalıya ait olduğu ve davalıya ait taşınmazın davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin miktarı konusundadır.
02.03.2006 tarihli "Satış Anlaşması" başlıklı belgede satış bedeli 58.000 TL olarak yazıldığından, bu miktarın sonradan yazıldığının veya gerçek bedeli yansıtmadığının ispat yükü sözleşmenin aksini iddia eden davalıya aittir.
TMK'nun 6.maddesinde "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", HMK'nun 190.maddesinde "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
Dava konusu belgede yazılı olan bedel dışında, davacı tarafından daha az satış bedelinin ödendiğini iddia eden davalı, bu iddiasını ve iddia ettiği satış bedelini ispat ile yükümlüdür.
Bu durumda, mahkemece; davalıya sözleşmenin aslını ve bedel iddiası ile ilgili delillerini ibraz etmesi için mehil verilip, ibraz edilecek delillerin incelenerek, gerekirse davalının cevap dilekçesinde "yemin" deliline dayanması nedeniyle davalının bu konuda davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda anlatılanlar ışığında yapılacak inceleme ile taraflarca isbat edilecek satış bedeli miktarına ve sonucuna göre davacının diğer temyiz itirazları değerlendirilebileceğinden, bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir...”
gerekçesiylebozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.



HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalının murislerinden intikal eden tapuda kayıtlı taşınmazdaki hissesini müvekkiline 02.03.2006 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi ile 58.000TL karşılığında satmış ve satış bedelini müvekkilinden peşin ve nakit olarak almış olduğunu, satış konusu bu taşınmazla ilgili tapuda gerekli işlemleri yapmak üzere müvekkilinin arkadaşı Arif Ünal’a verilen vekâletnamede ve adi yazılı satış sözleşmesinde taşınmazın pafta numarasını 11 yerine yanlışlıkla 12 olarak bildirildiğinden ve bu paftada böyle bir taşınmaz bulunmadığından davalının vekâlet vermiş olduğu Arif Ünal’ın tapuda hiçbir işlem yapamadığını, davalının Arif Ünal’ı vekillikten azlettiğini, davalıya da doğru olan pafta numarası ile yeniden vekâletname vermesinin ihtarname ile bildirildiğini, ancak davalının vekâletname vermediği gibi, satış bedeli olarak almış olduğu parayı da iade etmediğini, satış bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının icra takibine kötü niyetle ve haksız olarak itiraz ederek takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptaline, davalının alacağın %20’si oranında icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacı ile aralarında taşınmaz satışı konusunda sözleşme yaptıklarını, ancak satış bedelinin davacının iddia ettiği gibi 58.000TL olmadığını, bu bedelin sözleşmenin sonuna sonradan eklendiğini savunarak haksız davanın reddine ve davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında yazılı beyanıyla senetteki bedelin 8.333TL olduğunu bildirmiştir.
Yerel Mahkemece uyuşmazlığın, senette ödenen paranın 8.333TL mi yoksa 58.000TL mi olduğu noktasında toplandığını, davacı tarafa yemin teklifine hakkı bulunduğunun hatırlatıldığı, davacının bu hakkını kullanmadığı bu nedenle senet metninin davalının kabulü gibi 8.333TL üzerinden tanzim edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, kamulaştırma raporlarının bu aşamada rayiç bedele ilişkin olması sebebi ile dikkate alınamayacağı, tarafların karşılıklı tazminat isteklerinin ise işin yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile, asıl alacak 12.499,50TL, işlemiş faiz 590,60TL olmak üzere toplam 13.090,10TL üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, ana paraya takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacının icra inkâr tazminatı istemi ile davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, önce Özel Dairece onanmış; daha sonr

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat