Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1760 Esas 2018/43 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu 2017/1760 E. , 2018/43 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen “ortaklığın giderilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Sürmene Sulh Hukuk Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 18.01.2013 gün ve 2007/246 E. ve 2013/17 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.11.2013 gün ve 2013/13146 E.-2013/14632 K. sayılı kararı ile:
“…Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın bir defadan fazla takipsiz bırakılması nedeniyle HMK'nın 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinin 1. bendinde usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 6. bendinde ise işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi hâlde davanın açılmamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409/6. maddesi hükmü gereğince de işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde, dava açılmamış sayılır.
Somut olaya gelince; tarafların 02.05.2008 tarihli oturuma katılmamaları üzerine HUMK'nın 409. maddesi gereğince dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından 30.05.2008 tarihli dilekçe ile dosya yenilenmiştir. Tayin edilen 23.11.2012 tarihli oturuma taraflar gelmemiş, mahkemece davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma 18.01.2013 tarihine ertelenmiştir. Ancak verilen duruşma gününün davacı vekiline usulüne uygun biçimde tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. 18.01.2013 tarihli oturumda davacı vekilinin mazeret bildirmemesi, davalıların da oturumda hazır bulunmamaları üzerine birden fazla takipsiz bırakılan davanın HMK'nın 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece davacılar vekiline duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun şekilde davetiye tebliğ ettirilerek üçüncü defa duruşmaya gelmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken usul hükümlerine aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de gerek 1086 sayılı HUMK'nın 409/son, gerekse 6100 sayılı HMK'nın 150/6. maddesi uyarınca yenilenmiş olan dava ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır. Somut olayda, dava ilk kez 02.05.2008 tarihinde takipsiz bırakılmış ve yenilenmiştir. İlk yenilenmeden sonra dosyanın 18.01.2013 tarihinde ikinci kez takipsiz bırakılmasında bu defa da dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekirken, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de doğru değildir….”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece basit yargılama usulüne tabi olan davanın bir defadan fazla takipsiz bırakılması nedeniyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda belirtilen gerekçe ile bozulmuştur.
Mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararını davacılar vekili temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mazeret dilekçesinde duruşma gününü UYAP’tan öğreneceğine dair beyanda bulunan davacı tarafa yeni duruşma gün ve saatini gösterir tebligatın gönderilmesinin gerekli olup olmadığı; basit yargılama usulünün uygulandığı sulh hukuk mahkemelerinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden önce açılmış ve anılan tarihten önce bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan davalarda, dosyanın bir kez daha 01.10.2011 tarihinden sonra takipsiz bırakılması hâlinde eldeki davada, 1086 sayılı HUMK’nın mı yoksa 6100 sayılı HMK’nın hükümlerinin mi uygulanacağı noktalarında toplanmaktadır.
Öncelikle tebligatın amacı ve tebligat usulü hakkında açıklama yapılmasında fayda bulunmaktadır.
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 73. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkânı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O hâlde duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir.
Bu bağlamda tebligat, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınan iddia ve savunma hakkının tam olarak kullanılmasının zorunlu unsurudur. Savunma hakkının temelini teşkil eden hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma ilkesinin ayaklarından biridir. Bu hakkın ihlal edilmemesi için yapılan bildirimin tebligat hukukuna uygun olması gerekir. Muhatap usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile açılan davadan zamanında ve tam olarak haberdar olur. Bu nedenle tebligat, yapıldığı tarihte yürürlükteki tebligat mevzuatına aykırı yapılmışsa, sadece tebligat hukukuna aykırı davranış söz konusu olmaz, aynı zamanda hukuki dinlenilme hakkı da ihlal edilmiş olur.
6100 sayılı HMK'nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP'ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemlerinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacağı düzenlenmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "tebligatın yapılması" başlıklı 1. maddesinde tüm tebligatların bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı; "tebligatın memur vasıtasıyla yapılması" başlıklı 2. maddesinde ise özel hüküm bulunması halinde tebligatın kendi memurları veya mahalli mülkiye amirinin emriyle zabıta vasıtasıyla yaptırılacağı kabul edilmiştir.
11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren "Elektronik tebligat" başlıklı 7/a maddesi ise;
“Tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla tebligat yapılabilir.
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunludur.
Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.
Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.”
hükmünü içermektedir.
Bu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesindeki düz

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat