"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.04.2012 tarihli, 2011/209 E., 2012/230 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 01.07.2013 tarihli, 2013/8691 E., 2013/18093 K. sayılı kararı ile;
“...Davacı, davalı ile yapılan sözlü anlaşma ile davalıdan kozalak satın alınması hususunda anlaştıklarını, davalıya 30.000 TL gönderdikleri karşılığında davalının malı teslim ettiğini, daha sonra 13.000 TL daha gönderdiklerini ancak bunun karşılığında mal teslim edilmediği gibi ödenen bedelinde geri iade edilmediğini, bu bedelin tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek; icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile yapılmış bir anlaşma olmadığını, davacı ödemesinin alınan borcun geri ödenmesine ilişkin olduğunu, aksi iddiaların yazılı ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının banka havalesi ile davalıya 13.000,00 TL miktarında para gönderdiği ve davalının da bu parayı aldığı ihtilafsızdır. Davacı, bu parayı davalı ile yapılan kozalak satış sözleşmesine dayalı olarak mal bedeli karşılığı gönderdiğini ileri sürmesine rağmen davalı, davacının borç ödemesi olarak bu parayı kendisine gönderdiğini savunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen tarafın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş gerekçeli inkarda bulunmuştur. Öte yandan banka dekontunda, paranın gönderiliş nedenine ilişkin olarak her ne kadar " fıstık kozalak avansı " açıklaması yer almakta ise de,davalı tarafından bu açıklamanın sonradan eklendiğine dair savcılığa yaptığı suç duyurusu üzerine yapılan soruşturma kapsamında havale işleminin gerçekleştirildiği banka tarafından cumhuriyet savcılığına gönderilen cevabi yazı ve banka görevlisinin savcılık tarafından alınan beyanlarında havale dekontunda yer alan " fıstık kozalak avansı " ibaresinin sonradan davacının talebi üzerine eklendiği bildirilerek,buna ilişkin davacı tarafın bankaya sunduğu dilekçe sureti dosyaya ibraz edilmiştir. Cumhuriyet savcılığı tarafından yapılan soruşturma içeriği ve dosyadaki mevcut deliller itibariyle havale dekontunda yer alan " fıstık kozalak avansı "ibaresinin havale dekontuna ,havale işleminin gerçekleştirilmesinden sonra davacının tek taraflı talebi üzerine eklendiği ve bu açıklama şerhinin geçerli olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır.Davacının dayandığı havalede gerçekte yer alan “kermes tarım ...” açıklaması bu haliyle davacının iddiasını ispat edecek mahiyette değildir. Dava konusu bedelin mal satış bedeli olarak gönderildiğini İspat yükü davacı üzerinde olup miktar itibariyle davacı iddiasını yazılı belgeler ile kanıtlaması gerekir. Yazılı belge bulunmadığına göre davacı iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Ne var ki; davacı dava dilekçesinde “ her türlü delil” demek suretiyle yemin deliline dayandığına göre mahkemece davacıya yemin hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına.. .”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili müvekkili firmanın, Adana Orman Bölge Müdürlüğünde çalışmakta olan davalı ile kozalak alım satımı hususunda şifahi sözleşmeyle anlaştıklarını, davalıya ödenen 30.000TL kozalak bedeli karşılığında 18.580 kg kozalak geldiğini, daha sonra davalıya 7.900 kg kozalak için de 13.000TL EFT yapıldığını, ancak davalının malı göndermediği gibi bedelini de iade etmediğini, keşide edilen ihtarnameden sonuç alınamaması üzerine bedelin iadesini sağlamak yönünde başlattıkları icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili takip konusu havalenin davacı tarafça kendilerine olan borcun ödenmesi için yapıldığını, aralarında iddia edildiği gibi kozalak alım-satımı yönünde bir hukuki ilişkinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.