Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2248 Esas 2019/998 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2017/2248 E.  ,  2019/998 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki “tasarrufun iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.12.2012 tarihli ve 2008/94 E.,2012/308 K. sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16.12.2014 tarihli ve 2013/8602 E., 2014/18805 K. sayılı kararı ile;
(...Davacı vekili, davalı borçlulardan ...Et ve Gıda San ve Tic. AŞ.'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 23.1.2007 tarihinde davalı ...'a, borçlu ...'inde adına kayıtlı taşınmazlardan birini 10.10.2007 tarihinde davalı ...'a, diğer taşınmazını da 5.6.2007 tarihinde davalı ...'e sattığını, davalılar İsa ve ...'nın borçluların komşusu, davalı ...'in de hemşehrileri ve iş ortağı olduğunu belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlular ...Et ve Gıda San. Ve Tic. AŞ. ile ... vekili, tasarrufların borçtan önce yapıldığını, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın davalı ...'ya 285.000 TL bedelle satıldığını, taşınmazda 2008 yılı ocak ayına kadar kira karşılığı oturduklarını, Ahmet'e satılan taşınmazın ise borca mahsuben devredildiğini, sa 'nın ise dava konusu taşınmazın karşı dükkanında kiracı iken anılan taşınmazı kullanmak amacıyla ve gerçek değeriyle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, Kadıköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili hakkındaki davanın tefrikini, taşınmazı iyiniyetle ve 90.000 TL bedelle aldığını ödemeyi banka aracılığıyla yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, Kadıköy Mahkemelerini yetkili olduğunu aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkili hakkındaki davanın tefriki gerektiğini, taşınmazı iyiniyetle ve 285.000 TL bedelle aldıklarını 2008 yılı ocak ayına kadar borçluya kiraladıklarını daha sonra müvekkilinin taşınmaza taşındığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalı ... ve ...'ya satılan taşınmazlar yönünden tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı ...'nın tapudaki bedel dışında ödediği 38.000 TL'yi, davalı ...'nın da tapudaki bedel dışında 140.000 TL ödemeyi banka kaydı ile ispatladığı, adı geçen davalıların kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalılar İsa ve ... yönelik davanın reddine, davalı ...'e satılan taşınmaz yönünden taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 60.000 TL ile bilirkişi tarafından belirlenen 113,931 TL rayiç bedel arasında misline yakın fark olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; 11.2.2013 tarihli tavzih kararı ile vekalet ücretine yönelik hüküm tavzih edilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı ... yönünden delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/543 Esas 2011/774 Karar sayılı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararının adı geçen davalı yönünden güçlü delil mahiyetinde olmasına göre, davacı vekilinin davalı ... yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin davalı ... yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; İİK 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir.
Mahkemece, davalı ...'in kötüniyetli olduğunun ispatlanmadığı belirtilmiş ise varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Davalı borçlu ... ile ...'nın dava konusu taşınmazın bulunduğu apartmanda 6-7 yıllık komşu oldukları, birbirlerini tanıdıkları, taşınmazın satıştan sonra 6 ay borçlu tarafından kullanıldığı, bilirkişi tarafından 160.000 TL değer biçilen taşınmazın davalı ... tarafından 285.000 TL bedelle alınması gibi maddi ve hukuki olgular gözönüne alındığında davalı ...'n borçlunun durumunun ve amacının bilebilecek kişilerden olması nedeniyle adı geçen davalılar arasındaki 5.6.2007 tarihli tasarrufun davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili; müvekkili banka ile davalı borçlu ...Et ve Gıda Sanayi Tic. A.Ş.arasında 15.03.2006 tarihinde kredi sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili tarafından davalı borçlu ...Et ve Gıda San. Tic. A.Ş.’ye davalı borçlu ... ile dava dışı... Ünlüer’in kefaleti ile kredi verildiğini, kredinin geri ödenmesi amacıyla da icra takibine konu senetlerin alındığını, bonoların zamanında ödenmemesi nedeniyle İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2008/1999 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip talebinde bulunularak yasal takibe geçildiğini ve takibin kesinleştiğini, haciz işlemleri sırasında davalı borçlular ...Et ve Gıda San. Tic. A.Ş. ile Hüseyin Ünlüer’in üzerinde takyidat bulunmayan tüm malvarlıklarını muvazaalı işlemlerle üçüncü kişilere devrettiklerini, menkullerini bilinmeyen adreslere taşıdıklarını, anlaşmalı olarak yaptıkları hacizler ile mallarını alacaklılardan kaçırmaya çalıştıklarını, diğer davalıların da eylemleriyle kendilerine yardım ettiklerini, davalı şirketin adına kayıtlı taşınmazı 23.1.2007 tarihinde davalı ...'a, borçlu ...'inde adına kayıtlı taşınmazlardan birini 10.10.2007 tarihinde davalı ...'a, diğer taşınmazını da 5.6.2007 tarihinde davalı ...'e sattığını, davalılar İsa ve ...'nın borçluların komşusu, davalı ...'in de hemşerileri ve iş ortağı olduğunu, dava konusu taşınmazları devredenler ile devralanlar arasındaki iş, arkadaşlık, ortaklık, komşuluk ilişkilerinin bulunmasının, devir bedellerinin çok düşük olmasının, devir tarihlerinin müvekkil bankaya olan risk devam ederken ve bir kısmının da yasal takip işlemlerine başlanılmasından kısa süre önce yapılmasının, trafik şubelerinden gelen cevaplara göre davalı borçluların araçlarını üçüncü kişilere yakın tarihlerde devretmiş olmasının davalı borçluların diğer davalılar ile birlikte hareket ederek alacaklılarına olan borçlarını ödememek için malvarlıklarını gizlemek ve alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile planlı bir şekilde hareket ettiklerinin açık bir delili olduğunu, 2008/1999 sayılı dosyada bulunan yasal takip işlemlerinin ve haciz tutanaklarının İİK’nın 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi hükmünde olduğunu ileri sürerek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlular ...Et ve Gıda San. Ve Tic. AŞ. ile ... vekili; tasarrufların borçtan önce yapıldığını, aciz belgesi sunulmadığını, dava konusu taşınmazın davalı ...'ya 285.000,00TL bedelle satıldığını, taşınmazda 2008 yılı Ocak ayına kadar kira karşılığı oturduklarını, Ahmet'e satılan taşınmazın ise borca mahsuben devredildiğini, İsa’nın ise dava konusu taşınmazın karşı dükkanında kiracı iken anılan taşınmazı kullanmak amacıyla ve gerçek değeriyle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili; müvekkilinin taşınmazı iyiniyetle ve 90.000,00TL bedelle aldığını, ödemeyi banka aracılığıyla yaptığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili; aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; tasarrufun iptali davasına dayanak olan icra takibinin kesinleşmediğini, mahkemenin yetkili olmadığını, dava konusu edilen tasarrufun takip konusu edilen borçtan daha önce doğduğunu, müvekkilinin davalı Hüseyin Ünlüer’in alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiğini bilebilecek durumda olmadığını, sadece eşler arasındaki tanışıklıktan dolayı davalı ...’in borçlarını ve mali durumunu da bilmesinin mümkün olmadığını, aksine davacı bankanın bu konuda basiretli bir tacir gibi davranarak risk durumunu gözetmesinin gerektiğini, satış işlemleri yapılırken satış bedellerinin tapuda eksik olarak gösterilmesi durumunun oldukça yaygın olduğunu, müvekkilinin taşınmazı iyiniyetle ve 285.000,00TL bedelle aldığını, ancak tapuda bedelin 44.000,00TL olarak gösterildiğini, taşınmazı 2008 yılı Ocak ayına kadar borçluya kiraladıklarını daha sonra müvekkilinin taşınmaza taşındığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalı ... ve ...'ya satılan taşınmazlar yönünden tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı ...'nın tapudaki bedel dışında ödediği 38.000,00TL'yi, davalı ...'nın da tapudaki bedel dışında 140.000,00TL ödemeyi banka kaydı ile ispatladığı, adı geçen davalıların kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davalılar İsa ve ... yönelik davanın reddine, davalı ...'e satılan taşınmaz yönünden taşınmazın tapudaki satış bedeli olan 60.000,00TL ile bilirkişi tarafından belirlenen 113,931TL rayiç bedel arasında misline yakın fark olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; 11.2.2013 tarihli tavzih kararı ile hüküm vekâlet ücreti yönünden tavzih edilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece; Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından ... aleyhine İİK’nın 277 maddesi gereğince açılan tasarrufun iptali davasının reddine karar verildiği, Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından aynı sebeple davalı ... aleyhine açılan tasarrufun iptali davasının davacı bankanın davayı takip etmemesi sebebiyle açılmamış sayılmasına karar verildiği, her iki davalının dosya kapsamı itibariyle aynı konumda oldukları, sırf ... yönünden davanın işlemden kaldırılması nedeniyle lehine delil olarak değerlendirilmediği, Halk Bankası A.Ş.’nin davayı devam ettirmesi durumunda davanın ... lehine bitebileceği bu durumda her iki davalı yönünden ... aleyhine adaletsiz bir durumun ortaya çıktığı, Yargıtay bozma ilamında ... ile ilgili delil değerlendirmesinin ...'in aleyhine olduğu, davalı ...’in davalı ... ile aynı apartmanda oturmasının kötü niyet için yeterli olmadığı, diğer davalı ... ile ...’in de işyeri komşusu oldukları, aynı binada oturan kişilerin İstanbul şartlarında birbirlerini ekonomik durumunu bilebilecek durumda olmalarının her zaman mümkün olmadığı, yapılan değerlendirmeler sonucunda davalı ... ile ilgili ret kararının onanmasının, davalı ... ile ilgili kararın bozulmasının hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davacı (temlik alan) vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Davalı ...’in İİK’nın 280. maddesi anlamında borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığı, burada varılacak sonuca göre yapılmış olan 05.06.2007 tarihli tasarrufun davacının alacak ve ferîleriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle konu ile ilgili kavramların ve yasal mevzuatın irdelenmesinde fayda bulunmaktadır.
Tasarrufun iptali davaları İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanun’un 277. maddesine göre;
“İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar açabilirler:
1 - Elinde muvakkat yahut kati aciz vesikası bulunan her alacaklı,
2 - İflas idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri”.
Aynı Kanun’un 278. maddesinde ivazsız tasarrufların butlanı;
“Mutat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflasın açılmasından haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflastan evvelki iki seneyi geçemez.
Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.
1. Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri…” şeklinde açıklanmıştır.
Acizden dolayı butlan hâlini düzenleyen 279. maddenin somut olay bakımından uygulanma yeri bulunmamaktadır.
Zarar verme kastından dolayı " iptal" başlıklı 280. maddede ise;
“Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin b

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat