"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 10. Tüketici Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.12.2013 tarih ve 2013/14 E., 2013/462 K. sayılı karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 08.12.2014 tarih ve 2014/9912 E., 2014/39066 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı, davalı ile aralarında imzalanan güvenlik hizmeti sözleşmesi kapsamnda hizmet verdiğini, sözleşmenin haksız feshedildiğini ve bakiye hizmet alacağının ödenmediğini ileri sürerek faturaya dayalı yaptığı takibe vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ayıplı hizmet verildiğini bu nedenle sözleşmenin haklı feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak ödenmeyen hizmet alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile,davalının Ankara 28. icra müdürlüğünün 2010/4691 sayılı dosyasına yaptığı itirazın; 4.164,54 TL nin asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına. Asıl alacağa %27 oranından başlayan ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş, karar davalı yanca temyiz olunmuştur.
Uyuşmazlığa ilişkin olarak; temyiz incelemesine geldiği aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde, " Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır " denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “ Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz ” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. maddelerinin ve 6101 sayılı Yürürlük Kanununun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
TBK'nun 88 ve 120. maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re'sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK'nun 88 ve 120.Maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı 120. Maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'a göre belirlenecektir.
Buna göre, mahkemece hükmedilecek temerrüt faizinin TBK'nun 120. Maddesine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece izah edilen bu hususları kapsayan taraf ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerekir. Karar bu nedenle bozulmalıdır,…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, yanlar arasında imzalanan güvenlik hizmet sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin 05.01.2009 tarihinden itibaren bir yıl süre ile Metiş Country Villalarının güvenliğinin sağlanması işini üstlendiğini, ancak davalı yönetimin sözleşmeyi haksız şekilde feshettiğini ve bakiye iş bedelini ödemediğini, bu nedenle takip tarihinden itibaren %27 faiz oranı ile icra takibi yapıldığını ancak borçlunun haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin üstlendiği işi gereği gibi yerine getirmediğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, icra takibindeki alacak tutarının dayanağı gösterilmediği gibi takipte istenen %27 faiz oranının yüksek olduğunu, talep edebilecek faiz oranın yıllık %9 olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının fesih tarihine kadar geçen 48 gün için hak ettiği iş bedelinin 6.513,60TL olduğu, bu bedelden ödenen 2.349,06TL’nin mahsubu ile davacının 4.164,54TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 4.164,54TL asıl alacak üzerinden iptaline ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %27 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece, karar verilirken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 88. ve 120. maddesi dikkate alınarak %27 oranında temerrüt faiz oranı tespit edildiği, itirazın sadece asıl alacak miktarı üzerinden kabul edilmesi nedeniyle takip tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yapılması gerekmediği, TBK'nın 88. ve 120. maddesine göre icra takip tarihinden sonra uygulanması gereken faizin belirlenmesi gerektiğinden bilirkişi incelemesi yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı, TBK'nın 120. maddesine göre uygu