"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” şikâyetinden dolayı yapılan yargılama sonunda Malatya 2. İcra (Hukuk) Mahkemesince itirazın reddine dair verilen 19.06.2013 gün ve 2012/148 E., 2013/307 K. sayılı karar, borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.11.2013 gün ve 2013/28811 E., 2013/37014 K. sayılı kararı ile,
"…Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçluların İİK. nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece imza incelemesi sonucu dosyanın gönderildiği Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 01.04.2013 tarihli raporda “...inceleme konusu senetteki borçlu imzalarının teşhise götürecek önemli meteryal içermeyen, basit tersimli imzalar olması nedeniyle aidiyetinin bu meyanda ... ve ...eli ürünü olup olmadığı hususunun tespit edilemediğinin” bildirildiği görülmüştür.
İİK.nun 170/3. maddesinde “inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu” anlaşıldığı takdirde itirazın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti ise senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı).
Bu nedenle mahkemece bilirkişi masrafı yatırması konusunda borçluya kesin süre verilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir…"
gerekçesiyle ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Talep imza inkârına dayalı takibin iptaline ilişkindir.
Borçlular vekili müvekkilleri hakkında başlatılan Malatya 6. İcra Dairesinin 2012/1693 sayılı takip dosyasına dayanak yapılan senetteki imzanın müvekkillerine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Alacaklı vekili davaya cevap vermemiştir.
İcra Mahkemesince Adli Tıp Kurumu raporunun senetteki imzaların davacı borçluların elinden çıkmadıkları yönünde kesin bir kanaat verecek nitelikte olmadığı, 15.05.2013 tarihli oturumda davacı tarafa yeniden bilirkişi incelemesi yapılması ve bunun için gerekli olan bilirkişi ücretinin ikmali için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120/2. maddesi gereğince kesin süre verildiği, kesin süren