Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/732 Esas 2019/14 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2017/732 E.  ,  2019/14 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasında “icra müdürlüğü işlemin iptali ile ihale kararının kaldırılması” istemiyle yapılan şikâyetten dolayı yapılan yargılama sonunda Adana 5. İcra (Hukuk) Mahkemesince istemin kabulüne dair verilen 05.11.2013 tarihli ve 2013/630 E., 2013/658 K. sayılı karar, karşı taraf/alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.02.2014 tarihli ve 2014/184 E., 2014/3384 K. sayılı kararı ile;
“…Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, ihale konusu taşınmazın alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, borçlunun, dosya alacağı ile ihale bedeli arasındaki 80.000,00 TL'nin yasal sürede yatırılmaması nedeniyle ihalenin düşürülmesini istediğini, ancak, icra müdürlüğünce sonradan alacaklıya on günlük süre verildiğini belirterek ihale bedeli farkının süresinde yatırılmaması nedeniyle ihalenin düşürülmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikâyetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
İİK.nun 130.maddesi gereğince, ihale bedeli peşin ödenir. Ancak, icra müdürü alıcıya on günü geçmemek üzere bir mühlet verebilir.
Somut olayda, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başladığı, borçlunun şikayeti üzerine Adana 2.İcra Mahkemesinin 29/09/2009 tarih ve 2009/175 E.-1025 K. sayılı kararı ile takibe konu ipotek alacağının limit ipoteği olması nedeniyle ipotek bedeli olan 250.000,00 TL'yi aşan kısmın iptaline karar verildiği, diğer bir ifade ile dosya alacağının 250.000,00 TL ile sınırlandırıldığı, ipotekli taşınmazı 07/10/2013 tarihli ihalede alacağa mahsuben 330.000,00 TL bedelle alacaklının aldığı, ihale tutanağında icra müdürlüğünce alacaklıya bedelin yatırılması için bir süre verilmediği anlaşılmaktadır.
İcra müdürlüğü tarafından ihale tarihinde, dosya alacağı ile ihale bedeli arasındaki farkın ödenmesi için alacaklıya bir süre verilmediğine göre, ihale tarihinden itibaren on gün içinde bu bedelin yatırılmaması halinde İİK.nun 133. maddesi uygulanamaz. İcra müdürlüğünce süre verildiğine ilişkin kararın tebliğinden itibaren, verilen sürede bedel yatırılmazsa ancak o zaman İİK.nun 133.maddesi gereğince ihalenin düşürülmesine karar verilebilir.
O halde, mahkemece, icra müdürlüğünün ihale bedeli farkının ödenmesi için süre verildiğine ilişkin kararının tebliğinden itibaren alacaklı tarafından söz konusu bedelin süresinde yatırılıp yatırılmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir…”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem, ihale bedelinin yatırılması için ihale alıcısına on günlük süre verilmesine ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali ile ihale kararının kaldırılmasına ilişkindir.
Şikâyetçiler vekili; müvekkilleri hakkında Adana 5 İcra Müdürlüğünün 2009/936 sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yürütülen takip nedeni ile Seyhan İlçesi Cemalpaşa Mahallesi, 1018 ada 120 parsel sayılı yerdeki 1 numaralı bağımsız bölümün 07.10.2013 tarihinde 330.000,00TL bedelle alacaklıya ihale edildiğini, ipoteğin 250.000,00TL bedelli limit ipoteği olup aradaki fark olan 80.000,00TL’nin yatırılması için icra memurunca ihale tutanağında süre verilmemiş olduğunu, ipotek bedeli ile ihale bedeli arasındaki farkın derhal yatırılmamış olması nedeniyle icra memurluğunca ihale kararının kaldırılması gerekir iken alacaklı vekilinin başvurusu üzerine 80.000,00TL’nin yatırılması için 23.10.2013 tarihinde on günlük süre verilmesinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek memur işleminin iptaline ve ihale kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; takip dosyasında satışın 07.10.2013 tarihinde yapıldığı fakat ipotek limitini aşan kısmının yatırılması konusunda ihale alıcısı alacaklıya süre verilmediği, ipoteğin 250.000,00TL bedelli limit ipoteği olup taşınmaz üzerinde takip alacaklısının alacağına önceliği olan başkaca alacak bulunmadığına göre sıra cetveli yapıldıktan sonra alıcıya ihale bedelini yatırmasına ilişkin süre verilmesi kuralının uygulanmayacağı, 2004 sayılı İflas Kanunu’nun (İİK) 130’uncu maddesinde satışın peşin para ile yapılacağı icra müdürünün alıcıya on günü geçmemek üzere süre verilebileceği, İİK’nın 133’üncü maddesinde ise derhal ya da kendisine verilen süre içinde ihale bedelinin yatırılmaması hâlinde ihale kararının icra müdürü tarafından kaldırılarak teminat miktarının alıkonulacağının düzenlendiği gerekçesiyle 23.10.2013 tarihli memur işleminin iptaline karar verilmiştir.
Karşı taraf/alacaklı vekilinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda gösterilen gerekçe ile bozulmuştur.
Yerel Mahkemece; önceki gerekçelerle ve 07.10.2013 tarihli ihalede, ihale konusu taşınmazın 330.000,00TL bedelle takip alacaklısına ihale edildiği, alacaklının ipoteği 250.000,00TL bedelli limit ipoteği olup, aradaki farkın yatırılması için ihale sırasında alacaklıya süre verilmediği, alacaklı vekilinin tarihsiz ve UYAP’a taranma açıklamasını içermeyen dilekçesi ile ihale bedeli ile alacak miktarı arasındaki farkın yatırılması için süre verilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünün 23.01.2013 tarihli kararı ile ihale bedeli farkını yatırması için alacaklıya on gün süre verildiği, İİK’nın 130’uncu maddesinde öngörülen on günlük sürenin kesin olup memur tarafından uzatılamayacağının hükme bağlandığı, bu sürenin hangi tarihten başlayacağı konusunda kanunda açık bir hüküm olmadığı fakat İİK’nın 130 ve 133’üncü maddeleri ile Borçlar Kanununun 278’inci maddesi hükümleri ve İİK’nın 133’üncü maddesinin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde verilen sürenin ihale tarihinden başlayacağının kabulü gerektiği, şu hâlde alacağın ihale bedelini karşılamadığı ve icra müdürünce ihale bedelinin yatırılması için süre verilmediği hâllerde bedelin derhal ödenmesi gerektiği, süre başlangıcının icra memurunun vereceği süreden itibaren başlatılmasının peşin para ile satış yapılması ilkesine aykırı olacağı vurgulanmak suretiyle direnme kararı verilmiş; direnme kararı karşı taraf/alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; üst sınır ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte alacağa mahsuben taşınmazı satın alan ipotek alacaklısının ihale bedeli olan 330.000TL ile ipotek alacağı olan 250.000TL arasındaki 80.000TL farkın yatırılması için icra müdürlüğünce ihale tutanağında süre verilmediği gözetilerek, ihale alıcısının 80.000TL olan fark ihale bedeli kısmını ihale tarihinde mi yoksa daha sonra verilecek süre içinde mi ödemesi gerektiği, burada varılacak sonuca göre ihalenin icra müdürlüğünce İİK’nın 133. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kaldırılıp kaldırılamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Üst sınır ipoteğine dayalı takip yapan alacaklının alacağına mahsuben ihaleyi alması nedeniyle uyuşmazlığın çözümü için öncelikle, ipotek kavramı ile üst limit (maksimal) ipoteği kavramları hakkında açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır.
Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Türk Medeni Kanununun (TMK) 881 ilâ 897’nci maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882- 887), hükümleri (m. 888- 891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892- 897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır. Doktrinde ipotek kavramı, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni hak olarak tanımlanmaktadır (Akipek, J.G/Akıntürk,T.: Eşya Hukuku, 2009, s. 786; Gürsoy, K./Eren, F./Cansel, E.: Türk Eşya Hukuku, 1984, s. 1032).
Taşınmaz rehninin temel ilkelerinden biri olan belirlilik ilkesi gereğince, ipoteğin kurulmasında, taşınmazın ne miktar alacak için güvence teşkil edeceği tapu kütüğünde açıkça gösterilmelidir. Bu husus, TMK’nın 851’inci maddesinde "Taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir. Alacağın miktarının belli olmaması hâlinde, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir." şeklinde ifade edilmiştir.
TMK'nın 851’inci maddesindeki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur (Köprülü,B./ Kaneti,S.: Sınırlı Ayni Haklar, 1982- 1983, s. 284, 287; Oğuzman, K./Seliçi, Ö. /Oktay Özdemir,S.: Eşya Hukuku, 12. Baskı, 2009, s. 720; Ayiter,N.: Eşya Hukuku, 1983, s. 171; Akipek/Akıntürk, age s. 757; Ayan, s. 136).
İpoteğin kurulması anında güvence altına alınmak istenen alacak, mevcut ve miktar itibarıyla belirli ise, bu miktar tapu kütüğüne tescil edilir. Bu durumda, bir anapara ipoteği veya sabit ipotek söz konusu olur (Köprülü/Kaneti, s. 284; Ertaş, Ş./İlknur Serdar/Damla Gürpınar, Eşya Hukuku, 2008, s. 538).
İpoteğin kurulması esnasında güvence altına alınmak istenen alacağın miktarı belirli değilse, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirlenmelidir. Bu şekilde, miktarı belirli olmayan alacaklar için kurulan ipoteğe, üst sınır ipoteği veya azami meblağ ipoteği adı verilir (Köprülü/Kaneti, age. s. 287; Akipek, age, s. 192; Ayan, age. s.136).
Üst sınır ipoteği, genellikle rehnin kurulduğu anda miktarı bilinmeyen ve ilerde doğacağı zamanda da miktarının ne olacağı tahmin edilemeyen alacaklar için kurulur. Henüz gerçekleşmemiş olmakla birlikte doğması ihtimali bulunan tazminat alacakları, genel kredi hesabı veya cari hesaptan doğan alacaklar ile şarta bağlı alacaklar bu tür alacaklara örnek olarak gösterilebilir (Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir,age. s. 720; Köprülü/Kaneti, ...s. 287- 288; Gürsoy/Eren/Cansel, ...s.967- 968; Ayan, age. s. 136).
Gelinen bu aşamada ihale sonrası ödeme usulünü düzenleyen İİK’nın 130’uncu ve ihalenin feshini düzenleyen İİK’nın 133’üncü maddeleri hakkında da açıklama yapılmalıdır.
İİK’nın 130’uncu maddesi “Satış bedeli peşin ödenir. Ancak icra memuru alıcıya on günü geçmemek üzere bir mühlet verebilir.” hükmünü içermektedir.
Maddede, ihale bedeli ödemesinin nakit olarak (peşin para ile) yapılması öngörülmüş olduğundan, ihale bedelinin nakit olarak yatırılması zorunlu olup, para yerine teminat mektubu, senet ve çek verilemez.
Satış bedelinin kural olarak “peşin” yatırılması gerekirse de, alıcıya on günü geçmemek üzere bir süre tanınabilir. Bu süre kesin olup, memur tarafından uzatılamaz. Şartnamede, “arttırmaya girecek alıcılara süre verilebileceği” konusunda bir taahhüt yer almamışsa ihaleden sonra alıcıya böyle bir süre verip vermemek satış memurunun (icra müdürünün) takdirine bağlıdır (Aslan, E. K: İcra ve İflas Hukukunda Taşınmaz Malların Açık Artırma Yolu ile Paraya Çevrilmesi, s.131; Kuru, B. El Kitabı, 2004, s. 576). Memurun bu konudaki kararına karşı icra mahkemesine şikâyet yoluyla başvurulabilir.
Eğer, şartnamede “alıcıya süre verileceği” konusunda bir taahhüt varsa, satış memuru, istenen süreyi vermek zorundadır. Burada da, memurun bu kararı aleyhine icra mahkemesine şikâyet edilebilir. Alıcıya verilecek süre, 10 günü geçemez. Bu 10 günlük süre bir defada verilebileceği gibi, önce 10 günden az verilip, daha sonra 10 güne tamamlanabilir (Aslan, E. K., age s. 131; Erturgut, M.: İcra ve İflâs Hukukunda Menkullerin Paraya Çevrilmesi, s.123 vd.). Ancak bu şekilde alıcıya verilen sürelerin toplamı hiçbir şekilde 10 günü geçemez.
Alıcı satış bedelini verilen süre içinde, eğer süre verilmemişse hemen tamamen yatırmazsa, icra müdürü ihaleyi kendiliğinden kaldırmak (ihale kararını geri almak) zorundadır. Bu konuda icra hâkimi değil, icra müdürü yetkili kılınmıştır.
30.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 sayılı Kanununun 38. maddesi ile değişik İİK’nın 134’üncü maddesinin beşinci fıkrasında “Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya 130’uncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar…” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan maddenin değişikliği öncesinde de kanunda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte alacaklının, ihaleye girerek alacağına mahsuben borçluya ait bir taşınır/taşınmazı satın alabileceği konusunda hiçbir duraksama yoktur. Bu durumun gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay içtihatlarında (alacaklıları arttırmaya katılmaya teşvik etmek için) alacaklıya tanınmış olan bu hakkın hukuki niteliğinin teknik anlamda bir “takas” olmadığı (Postacıoğlu, İ. E.: İcra Hukuku Esasları, 1982, s.503 ; Aslan, R.: İcra-İflas Hukukunda İhale ve İhal

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat