"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “yetki ve borca itiraz” talebinden dolayı yapılan inceleme sonunda Antalya 3. İcra (Hukuk) Mahkemesince itirazın reddine dair verilen 16.12.2014 tarihli ve 2014/958 E., 2014/1357 K. sayılı karar, borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 15.06.2015 tarihli ve 2015/7208 E., 2015/16555 K. sayılı kararı ile;
“...Alacaklı tarafından çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu sair itirazları ile birlikte takip konusu çekin keşide yeri Adana olduğundan Adana İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu belirterek yetki itirazı sebebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, dosyaya sunulan Franchising Sözleşmesinde taraflar arasındaki ihtilaflarda Antalya Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili kılındığı gerekçesi ile yetki itirazının reddi ile birlikte diğer itirazların da reddine karar verilmiştir.
Çeke dayalı kambiyo takibi, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nun 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nun 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, alacaklı tarafından 01/10/2013 tarihli Franchising Sözleşmesine dayanılmışsa da, sözleşmede takip dayanağı yapılan çeklere açık atıf bulunmadığından, Sözleşme ile yetkili kılınan yerde takip yapılamaz. Bu nedenle Antalya İcra Dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verilmesi doğru değildir…”
gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan icra takibine itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir.
Borçlu vekili; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Antalya 8. İcra Dairesinin 2014/7794 E., sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Adana İcra Daireleri olduğunu, müvekkilinin ikamet adresinin, muhatap bankanın ve çeklerin keşide yerinin Adana olduğunu, ayrıca çeklerin teminat çeki olduğunu, müvekkilinin borcu olmadığı gibi alacaklı durumda olduğunu ileri sürerek takibin ve ödeme emrinin iptali ile karşı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili; takip konusu çeklerin franchising sözleşmesi uyarınca taraflar arasında süregelen ticari ilişki nedeniyle borçlunun, alacaklı şirkete olan ürün, kira borcu, marka kullanım bedeli v.s borçlarından mahsup edilmek üzere alınan çekler olduğunu, franchising sözleşmesinin yetkili mahkeme ve icra dairesi başlıklı maddesinde “işbu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda Antalya mahkeme ve icra daireleri yetkilidir” denildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince HMK’nın ilgili maddeleri gereğince yetki sözleşmesi yapıldığını ve Antalya mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığını, çeklerin teminat çeki olmadığını, borçlunun kötü niyetli olduğunu belirterek itirazın reddini savunmuştur.
Mahkemece; dosyaya sunulan franchising sözleşmesinde taraflarının PLN Şarküteri Gıda... Ltd Şti ve ... olduğu, sözleşmenin XII. bölümünde sözleşmeden doğan ihtilaflarda Antalya mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, borçlu vekili tarafından her ne kadar çeklerin teminat çeki olduğu iddia edilmiş ise de sözleşmenin VI. bölümünde teminata ilişkin açıklamadan, takibe konu çeklerin teminat çekleri olduğu hususunun sabit olmadığı, dolayısı ile alacaklı vekilinin savunmasındaki gibi çeklerin, sözleşmeden kaynaklı borcun ödenmesi amacıyla alacaklı yana verildiğinin kabul edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle yetki itirazının reddine, borca itirazın İİK’nın 169/a maddesi ile belgelerle ispat edilemediğinden reddine, kambiyo senedi vasfına ilişkin şikâyetin reddine, yargılama sırasında takibin durdurulmasına yönelik herhangi bir tedbir kararı verilmediğinden alacaklı yanın yasal şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Borçlu vekilinin temyiz itirazı üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece önceki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı borçlu vekili tarafından temyize getirilmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapabilmesi içi alacağının mutlaka bir kambiyo senedine bağlı olması gerekir (İİK m.167/1). Bu takip yolunda da yetkili icra dairesi kural olarak genel haciz yolu ile takipte olduğu gibi, İİK'nın 50/1. maddesine göre HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir (HMK m.9-27).
Buna göre bu takip içinde genel yetkili icra dairesi borçlunun bulunduğu yer icra dairesidir (HMK m.9). Kambiyo senetlerine bağlı alacaklar aranacak borçlardan olduğundan (TTK m.755,796) götürülecek borçlar hakkında uygulanabilen TBK’nın 89. maddesinin 1. fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla alacaklı HMK’nın 10. maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz.
Takibe dayanak kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer icra dairesi de takipte yetkili icra dairesidir. Takip dayanağı çek ise, çekin ödeme yeri TTK’nın 780/1-d bendi uyarınca çekte gösterilmiş ise o yer icra dairesi, gösterilmemiş ise TTK’nın 781. maddesinin 2. fıkrası uyarınca muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesi yetkilidir.
Ayrıca TTK’nın 781. maddesinin 3. fıkrası “Düzenleme yeri gösterilmemiş çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır” hükmünü içermekte olup, İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca çekin düzenlendiği yer icra dairesi de yetkili olup, o yer icra dairelerinde de takip yapılabilir.
Çeke dayalı takiplerde yetkili icra dairesi takip talebine ekli çekler göz önüne alınarak yukarıda yazılı kurallara göre belirlenmelidir.
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılmış ve takip dayanağı olarak 5 adet çek gösterilmiştir. Buna göre takip dayanağı çeklerin düzenleme yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve borçlunun ikametgâhı Adana olduğuna göre, takipte yetkili yer Adana İcra Dairesidir.
Takip bir kambiyo senedi olan çek