"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.12.2013 tarihli ve 2012/75 E., 2013/335 K. sayılı karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 21.04.2014 tarihli ve 2014/4740 E., 2014/7727 K. sayılı kararı ile;
(...Davacılar vekili, müvekkili ... tarafından diğer müvekkili Acar... Ltd. Şti. lehine keşide edilen 28.02.2012 tarih 6000 TL. bedelli çekin davalı ... şirketi tarafından haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine konu edildiğini, dava konusu çekin yetkili hamili Dolu Plastik Ltd. Şti. iken O'nun elinden çalındığını, soruşturmanın devam ettiğini, çek için ödeme yasağı bulunduğunu ileri sürerek müvekkillerinin çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tesbitine, çekin istirdatına, ödemeler olması halinde paraların istirdatına, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahale talebinde bulunan Dolu Plastik San. Tic. Ltd. Şti.'nden vekili, çekin müvekkili uhdesinde iken çalındığını İstanbul 14. Asliye Tic. Mahkemesi 2011/549 E.- sayılı iptal davasının açıldığını, davanın halen devam ettiğini çekler hakkında ödemeden men yasağı verildiğini belirterek çekin istirdatına, takibin iptaline, %40 kötüniyet tazminatının kötüniyetli davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı Akare Elk... Ltd. Şti. arasında akdedilen faktoring sözleşmesi gereğince dava konusu çeke müvekkilinin hamil olduğunu, ödeme yasağına rağmen çekin icra takibine konu yapılabileceğini, faktoring işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama; toplanan deliller neticesinde, davalı ... şirketinin sunduğu temlike konu olan Akare Ltd. Şti'nin Marka Moda... Ltd. Şti adına düzenlediği 02.09.2011 tarihli 34.087,09 TL bedelli irsaliyeli faturada teslim alan hanesinde, herhangi bir imzanın bulunmadığı bir başka ifade ile davalı ... şirketinin yönetmelik hükümlerine aykırı olarak alacağının bir mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu usulen kanıtlayamadığı ayrıca faktoring şirketinin çekte ödemeden men kararı olmasına rağmen bu konuda araştırma yapmadığı gerekçeleri ile davacıların icra takibine konu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitine, anılan takibin davacılar yönünden iptaline ve çekin istirdatına, ödeme yapılmış ise iadesi isteminin ve kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar dava konusu çekin keşidecisi ve lehdarı olup davalı ...Ş. Çekin hamili durumundadır. Çekin davalıya Akare Elk... Ltd. Şti. tarafından ciro yolu ile intikal ettiği ve bu ciranta ile davalı arasında faktoring sözleşmesi bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Çekteki alacağın Akare Elk. Ltd. Şti. İle bir önceki ciranta Marka Moda Çarşıları...Ltd. Şti. arasındaki mal satış bedelini içeren faturadan kaynaklandığı ve böylece çekteki alacağın önceki alacaklı ile borçlu arasındaki mal satışından kaynaklandığının sunulan fatura ile belgelenmiş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dava konusu çekin dava tarihinde yürürlükte bulunan ''Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki 2006 tarihli yönetmeliği'' 22/2 maddesine uygun şekilde davalıya temlik edilmiş olduğunun kabulü ile sorucuna göre bir karar verilmesi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.…)
gerekçesiyle bozularak yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacılar vekili; Dolu Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Dolu Dış Tic. Paz. Ltd. Şti’nin hamilleri olduğu çek ve senetlerin müvekkili şirkete ait fabrika binasından 04.09.2011 tarihinde meçhul kişilerce çalındığını, işbu hırsızlık olayının 05.09.2011 tarihinde öğrenildiğini, suç duyurusu üzerine yürütülen soruşturmanın ve çalınan çekler ile ilgili olarak açılan zayi nedeniyle iptal davasının hâlen devam ettiğini, 09.09.2011 tarihinde ödemeden men yasağı verildiğini, 13.09.2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, dava konusu müvekkili ... tarafından diğer müvekkili Acar... Ltd. Şti. lehine keşide edilen 28.02.2012 tarihli ve 6.000,00TL bedelli çekin davalı ... şirketi tarafından haksız ve kötüniyetli olarak İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2012/4031 sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, takibe konu çekin tek gerçek yetkili cirantası Acar Dayanıklı Tüketim Malları Tic. Paz. Ltd. Şti.’nin şahsi borcu dolayısıyla Dolu Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi Mevlüt Dolu’ya verildiğini, Mevlüt Dolu’nun da Dolu Plastik San. ve Tic. Ltd. Şti. için kullanılmak üzere Dolu…Şti’ye verdiğini, anılan çekin işbu şirket tarafından ciro edilmeden uhdesinden çalındığını, bu nedenle müvekkillerinin çekteki gerçek cirantalara ve davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek davalının çekin çalındığını, ödemeden men yasağı bulunduğunu bilmesine rağmen kötüniyetli olarak başlatmış olduğu takibe konu çek nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tesbitine, çekin istirdatına, ödemeler olması hâlinde paraların istirdatına, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asli müdahale talebinde bulunan Dolu Plastik San. Tic. Ltd. Şti. vekili; çekin müvekkili uhdesinde iken çalındığını, çekin iptali yönünde açılan davanın devam ettiğini, çekler hakkında ödemeden men yasağı verildiğini, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek çekin istirdadına, takibin iptaline, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile dava dışı Akare Elk... Ltd. Şti. arasında akdedilen faktoring sözleşmesi gereğince dava konusu çeke müvekkilinin hamil olduğunu, ödeme yasağının çekin icra takibine konu edilmesine engel olmadığını, faktoring işleminin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacı ...’ın keşideci olduğu, Acar Day. Tük. Mal. Tic. Ve Paz. Ltd. Şti.nin 1. Ciranta bulunduğu, temlike konu olan Akare Ltd. Şti. Ye Marka Moda Çarş. Karşı düzenlenen 02.09.2011 tarihli, 753302 nolu ve 34.087,09TL bedelli irsaliyeli faturada teslim alan hanesinde herhangi bir imzanın bulunmadığı, davalı şirketin faktoring şirketlerinin kurulması aşamasındaki yönetmeliğin 1. maddesinde faktoring işlemlerine esas olan temlik konusu alacakların fatura veya mal konusundan tevsik eden diğer belgelere dayalı bulunması, 8. maddenin d bendinde ise kambiyo senetlerine dayalı olsa bile fatura veya alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden belgelerle ilişkilendirilemeyen alacaklıların satın alamayacakları şeklindeki hükme riayet etmediği, faktoring şirketinin aldığı çekte ödemeden men kararı olmasına rağmen bu konuda araştırma yapmadığı gerekçesiyle davacıların borçlu olmadığının tespitine, ödeme yapılmış ise ödenen paraların iadesi yönündeki istemin reddine, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin temyizi üzerine hüküm, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki gerekçelerle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu çekteki alacağın önceki alacaklı ile borçlu arasındaki mal satışından kaynaklandığının sunulan fatura ile belgelenip belgelenmediği, burada varılacak sonuca göre çekin dava tarihinde yürürlükte bulunan Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki 2006 tarihli Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde davalıya temlik edilmiş olduğunun kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle “Faktoring (Factoring)” kavramı üzerinde durulması ve kurum olarak nasıl islediğinin açıklanmasında fayda bulunmaktadır.
Türkiye’de faktoringin gelişmesi 1980 sonrası dışa açık ekonomi politikaları ve ihracata dayalı sanayileşme stratejileriyle paralellik göstermektedir.
Ülkemizde kısa bir geçmişi olduğu hâlde hızlı bir gelişme gösteren faktoring hakkında 13.12.2012 tarihine kadar müstakil bir yasa yürürlüğe konmamış, faktoring işlemleri, önceleri 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak 1994 yılında yayımlanan "Faktoring Şirketlerinin Kuruluş ve Esasları Hakkında Yönetmelik", daha sonra da 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile faktoring şirketlerinin kuruluş ve faaliyet izni ve denetim yetkisinin BDDK'ya verilmesi üzerine BDDK tarafından çıkarılan ve 10.10.2006 tarih ve 26315 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik" hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Ancak, anılan yönetmelik hükümleri ihtiyaçları karşılamaktan uzak olduğu için 23.11.2012 tarih 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (FKFFŞK) kabul edilmiş ve 13.12.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir (Saraç, Ş: Yargıtay Kararları Işığında Faktoring, Ankara, 2013, s.43). Bu Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra ise, 24.04.2013 tarihli “Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır. Şu anda ülkemizde faktoring işlemleri, FKFFŞK ve bu Kanun’a dayalı olarak çıkartılan Yönetmeli