"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Yargıtay 12. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
2. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine Özel Dairece ek karar ile, davacının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş, ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı 05.07.2019 havale tarihli ve adli yardım talepli dava dilekçesinde; Edirne İcra (Hukuk) Mahkemesince verilen kararların İcra İflas Kanunu (İİK) ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) aykırı olup kanuni haklarının tespit ve tesliminin resen kamu düzeni ve kanun gereği olduğunu, kanunun emredici hükümlerinin uygulanmaması nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, dava ve şikâyetlere neden olunduğunu, açmak zorunda kaldığı davalarda taleplerinin gereğinin yapılmamasının mevcut borçlarının ödenememesine ve borçlanarak yaşamasına sebep olduğunu, kanuna aykırılıkların ve uğradığı zararların tespit ve karşılanması ile eksik kalan hususların vekil atandıktan sonra belirlenmesi taleplerinin bulunduğunu ileri sürerek davaya esas dosyada kabul edilmiş adli yardım kararına istinaden HMK’nın 335/3. maddesi gereğince adli yardım talebinin kabulü ile 2.000.000,00TL maddi ve maddi zararın üç katı manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
5. Davalı Türkiye Cumhuriyeti Devletine izafeten Maliye Hazinesine ve ihbar olunana dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve dosya üzerinden karar verilmiştir.
Özel Daire Kararı:
6. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25.11.2019 tarihli ve 2019/8 E., 2019/11 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı, dava dilekçesinde özetle;
Edirne İcra Hukuk Mahkemesi Hakimi...’ün (211242) 2017/381 Esas sayılı kararı üzerine, kanunun emredici hükümlerinin uygulanmamasından dolayı uğradığı zararın tahsili için dilekçesinde belirtilen tazminatın hazineden alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir.
Davacı davasını açarken adli yardım talebinde bulunmuş, Dairemizce adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, karara itirazı üzerine, adli yardım talebinin reddine ilişkin karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.10.2019 tarih ve 2019/5 D.İş sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiştir.
Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesi kapsamında, hâkimin kararından dolayı hazine aleyhine açılan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, HMK’nun 120. maddesi gereği dava açarken yatırması gereken harç ve gider avansını yatırmamış olup, bu nedenle davacıya, başvurma harcı, nispi harç ve tarifede belirlenen gider avansını yatırması için HMK’nun 120. maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmiş, davacı verilen kesin süre içerisinde harç ve gider avansını yatırmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/3-629 Esas, 2011/613 Karar sayılı kararında da; “Yargı harçlarından muaf olduğu ya da işleminin müstesna olduğuna ilişkin düzenleme yapılmamış olan herkes, yargı harçları ödemekle yükümlüdür. .…yargı harçlarının konusunu oluşturan harçların ilki mahkemelerde ödenecek harçlar olup, bunlar başvurma harcı, celse harcı ve karar ve ilam harcıdır.…mahkemece, dava açılırken usulünce yatırılmış yargı harcı olmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Mahkemece yapılacak iş, davacıya anılan yargı harçlarını ödemesi konusunda usulünce önel verilerek, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır” şeklindeki saptama ile harç konusu vurgulanmıştır.
Somut olayda, davacı, HMK’nun 120.maddesi uyarınca, kendisine verilen (2) haftalık kesin süre içinde harç ve gider avansını yatırmamıştır.
Bu durumda, davanın ön inceleme duruşması yapılmaksızın dosya üzerinden HMK’nun 114/g ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, usulden ret halinde HMK’nun 49.maddesinde öngörülmediğinden disiplin para cezasına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara ve heyetin takdirine göre;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-...nun 49. maddesi uyarınca, davanın usulden reddedilmesi nedeniyle disiplin para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 68,20 TL başvurma harcı ve 92,50 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline…” karar verilmiştir.
Kararın Temyizi:
7. Kararın süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 13.01.2020 tarihli ve 2019/8 E., 2019/11 K. sayılı ek kararı ile “6100 sayılı HMK’nun 334/1. maddesi; “Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuki korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler”, aynı Kanunun 336/2. maddesi ise; “Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan yasal düzenlemelere göre; davacı, adli yardım talebini mali durumunu göstermeye yeterli önceki aşamalardan farklı somut bir belgeye dayandırmadığından ve yargılama safahatında adli yardım talebi kesin olarak reddedildiğinden, temyiz yasa yoluna başvurusu nedeniyle adli yardım talebinin reddine” karar verilerek temyiz harç ve masraflarının yatırılması için davacıya 13.01.2020 tarihli ve kesin süreli muhtıra gönderilmiştir. Muhtıra davacıya 04.02.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen temyiz yoluna başvurma ve temyiz karar harçları yatırılmamıştır.
8. Bunun üzerine Özel Dairenin 17.02.2020 tarihli ve 2019/8 E., 2019/11 K. sayılı ek kararı ile “Mahkememizden verilen yukarıda numarası yazılı 25.11.2019 tarihli karar davacı tarafından temyiz edilmiş olup, temyiz harcının ve gider avansının yatırılması konusunda 04.02.2020 tarihinde tebliğ olunan muhtıraya rağmen yasal süre içerisinde yatırılmadığından, HMK’nın 366. maddesi atfıyla HMK’nın 344. maddesi gereğince davacı tarafın temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına,” karar verilmiştir.
9. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen 17.02.2020 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davacı tarafından adli yardım talepli olarak temyiz isteminde bulunulmuştur.
II. ÖN SORUN
10. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında öncelikle; davacının, Özel Daire kararını adli yardım talepli olarak temyiz etmesi karşısında, HMK’nın 336/3. maddesi gereğince kanun yoluna başvuru sırasında yapılan adli yardım talebinin Hukuk Genel Kurulunca mı yoksa Yargıtay 12. Hukuk Dairesince mi inceleneceği, adli yardım talebinin Hukuk Genel Kurulunca inceleneceği sonucuna varılması durumunda, davacının kan