Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2021/474 Esas 2021/867 Karar
Karar Dilini Çevir:
Hukuk Genel Kurulu         2021/474 E.  ,  2021/867 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Antalya 4. İş Mahkemesince verilen davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine ilişkin karar davacı .... vekili, davalı ... Petrol Ürünleri Taş. Paz. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili, davalı ... ve ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davacı .... vekili ve davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı .... (Banka) vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...’in müvekkili Bankada 01.10.1997 tarihinde stajyer olarak işe başladığını, olayın gerçekleştiği Işıklar Şubesine 22.04.2005 tarihinde önce operasyon yetkilisi, 23.06.2006 tarihinde bireysel müşteri ilişkileri yöneticisi; 11.03.2008 tarihinden itibaren de birebir müşteri ilişkileri yöneticisi olarak görev yaptığını, kasa işlemi yapma yetkisi bulunmayan davalı ...’in, Banka müfettişinin tanzim ettiği 23.01.2009 tarihli ve 3/3 sayılı soruşturma raporu ile tespit edildiği üzere, toplam 24 müşterinin hesaplarından sahte imzalı, imzasız tediye makbuzları veya boş dekonta müşteriden imza almak suretiyle usulsüz işlemler gerçekleştirdiği, Işıklar Şubesinde bireysel müşteri ilişkileri yöneticisi olduktan sonra kendisine ve eşi davalı ...’e finansman sağlamak için vadeli mevduat müşterilerinin hesaplarından zimmet yaptığı ve müşteri hesapları arasında aktarımlar yaptırarak müşterilerinin hesaplarından yaptığı zimmeti gizlediği, toplam 24 müşterinin 19’unun hesaplarını mutabık hâle getirdiği, hesaplarından yaptığı zimmetine geçirdiği ancak iade edemediği 5 müşteriden toplam 4.793.234TL’nin zimmetinde kaldığının belirlendiğini, davalı ...’in yaptığı zimmeti ve usulsüz işlemleri Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında alınan ifadesinde itiraf ettiğini, zimmetine geçirdiği tutarlarının; 768.067 USD ve 6.260 Euro’luk kısmını... Döviz firmasının işlemleri için hesapları kullanılan ... hesabına; 1.467.079TL’lik kısmını ... Petrol Ürünleri Taş. Paz. İnş. Tic. Ltd. Şti. hesabına; 226.500 TL’lik kısmını eşi ...’in ortağı ...’ın hesabına; 25.000 EURO (daha sonra İzmir Şubesi’ne ... adına havale edilmiştir) ve 122.543TL’lik kısmını kendi hesaplarına; 114.626TL; 27.420 USD ve 22.650 Euro’luk kısmını eşinin annesi ... hesabına; 25.900 EURO ve 21.495TL’lik kısmını babası ... hesabına; 23.500 Euro’luk kısmını eşinin ortakları Ali ve ...’ın kardeşi Ramazan Korkmaz’ın hesabına ve 51.551TL’lik kısmını da eşi ve ...’ın gayrı resmi ortakları oldukları Korer Turizm firmasının hesaplarına aktardığının anlaşıldığını, müvekkili Bankanın eski personeli davalı ... ile diğer tüm davalıların birlikte menfaat temin ettiklerini ve haksız kazanç sağladıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ilk tespitlere göre saptanan “1.626.898,00 TL, 1.609.283 USD, 223.911 EUR, 10.655 GBP (..., ..., ... ve ...’dan 1.626.898,00 TL, 1.609.283 USD, 223.911 EUR, 10.655 GBP, ...’dan 21.495,00 TL ve 25.900 EUR, ...’den 114.626,00 TL, 27.420 USD ve 22.650 EUR, ...’den 768.067 USD ve 6.260 EUR, ... Petrol Ürünleri Ltd. Şti.’den 1.467.079,00 TL” alacağın müştereken ve müteselsilen olmak üzere faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı ... Petrol Ürünleri Taş. Paz. İnş. Tic. Ltd. Şti. (şirket) vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Banka çalışanı diğer davalı ... ile hiçbir bağlantısının bulunmadığını, davacı Bankanın şikâyetleri sebebiyle müvekkili hakkında diğer davalılarla birlikte Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2008/63589 Soruşturma numaralı dosyası ile tahkikat yapıldığını ancak müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacı Bankanın bu karara itirazının ise Manavgat Ağır Ceza Mahkemesinin 28.07.2009 tarihli ve 2009/1917 Değişik İş sayılı kararı ile reddedilerek kesinleştiğini, davacı Bankanın müvekkili hakkında hiçbir somut veri ve delil olmadan salt kendi müfettiş ve kurulları tarafından yanlı ve salt zararının giderilmesi amacıyla oluşturulan rapora dayalı olarak eldeki davayı açtığını, müfettiş raporunda soruşturma konusu yapılan olayla müvekkili arasında kurulmaya çalışılan menfaat ilişkisinin bulunmadığını, müfettiş raporunda her ne kadar konuyla ilgili 8 işlem olduğu iddia edilmekte ise de, işlem sayısının 10 olduğunu, bu işlemlere ait aylık hesap ekstrelerinden görüleceği üzere müvekkilinin bu işlemlerin dışında gerek davacı ile gerekse de diğer bankalarla benzeri pek çok sayıda işlemi bulunduğunu, Bankaya yatırılan tüm paraların “TL” olmasından dolayı müvekkili adına herhangi bir döviz alım veya satım bordrosunun olmamasının soruşturma raporunun ilgili bölümünde bir eksiklik olarak ifade edilmesinin de anlaşılamadığını, müvekkilinin personelini bankaya göndererek önceki günün faaliyetlerinden kaynaklanan hasılatlardan ve alacaklılarından yapılan tahsilatlardan, başka bankalardan çekilip davacı Bankaya yatırılmasına karar verilen tutarlardan ve bunun gibi pek çok sebepten kaynaklanan paraları şirket yetkililerinin talimatları doğrultusunda yatırdığını, personelin para yatırdığına dair nakit yatan ibareleri para yatırma dekontunu alarak bu dekontları muhasebeye aktardığını, muhasebe biriminin de kanuni defterlerden oluşan yevmiye defterine gerekli kayıtları yaptığını, bundan sonra veya öncesinde meydana gelen banka içi işlemle müvekkili arasında hiçbir illiyet ve menfaat bağı olmadığı gibi yaşananlardan müvekkili şirketin bilgisinin de bulunmadığını, banka müfettiş raporunun müvekkili ile ilgili kısımlarının mantığa aykırı belirlemeler olduğunu, bu bakış açısına göre müvekkili hesabında hareket olduğu gün diğer davalı ...’in herhangi bir hesaptan çektiği paranın veya o gün herhangi bir hesaptan çekilen paranın bir kısmının mutlaka müvekkiline aktarılmış varsayılacağını, bunun da kabulünün mümkün olmadığını, müvekkiline isnat edilen eylemle zimmetine para geçirdiği banka kaynaklarını kullandığı iddia edilen şahıslarla uzaktan yakından hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
6. Davalı ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ...’in en başından bu yana ortaya koyduğu ve sonrasında bir kısım teftiş kurulu raporu ve bilirkişi raporlarında tespit edilmiş bulunan zimmet miktarının, davacı Bankanın talep ettiğinin çok altında olduğunu, Bankanın meydana gelen zararı yükseltebilmek adına faiz oranlarını aleyhe kabulle en yüksek tespit edildiği dönemdeki hâliyle hesaplandığını, bu hesaplardan çekildiği iddia olunan paraların hangi tarihlerde çekildiği ve çekilen bedellerin o günkü reel kur üzerinden karşılıklarının tespit edilmediği, bu sayede defalarca zimmet hesabı yapılmak suretiyle miktarın şişirildiğini, bu nedenle öncelikle davayı ... açısından tespit edilmiş olan bedelin miktar itibariyle kabul edilemez olduğunu, diğer vekil edenler ... ve ... yönünden ise bu vekil edenler hakkında yapılan soruşturmada hesapların bizzat kendileri tarafından kullanıldığı veya bu hesaplarda yapılan para dönüşümlerine bizzat etki ettiklerine ilişkin somut kanıt elde edilemediğinden verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına davacı Banka yaptığı itirazının reddedildiğini, diğer davalı ...’in hem Cumhuriyet Başsavcılığında alınan ifadeleri hem de Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda verdiği ifadelerinde Bankada bulunan bu kişilere ait hesapların resmî olarak adlarına görünmesine rağmen fiilen kendisi tarafından kullanıldığını, ailesi olan bu davalıların banka ile fiilen herhangi bir ilişkileri olmadığını beyan ettiğini, yapılan soruşturmada bu iki davalı yönünden en küçük bir delil dahi elde edilemediğini, bu nedenle öncelikle açılmış olan davanın bu vekil edenler yönünden tümden reddi gerektiğini, davalı ... açısından ise zimmete geçirildiği iddia olunan bedelin fahiş bir şekilde hesaplanmış olması dolayısıyla miktar itibariyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
7. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacı Banka çalışanı diğer davalı ...’in sahte imza ve zimmete para geçirme suçu işleyerek davacı Bankayı zarara uğrattığını ancak müvekkilinin bu olay ile ilgisinin bulunmadığını, hakkında davacı Banka tarafından yapılan şikayet sonucu yürütülen soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara karşı davacı bankanın itirazlarının da reddedildiğini, müvekkilinin dava konusu olayla ilgisinin bulunmadığının tüm dosya kapsamından anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
8. Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin davacı Banka çalışanı olmayıp herhangi bir borçlarının da bulunmadığını, işlendiği iddia olunan haksız fiile de iştirak etmediklerini, müvekkillerinin diğer davalı ... ile ticari ve sosyal ilişkileri bulunduğunu, davalı ...’ın işlediği ve diğer davalı ...’in de katıldığı iddia edilen zimmet suçundan müvekkillerinin haberi bulunmadığını, olayı gazetelerde çıkan haberlerden ve daha sonra savcılık soruşturmasından öğrendiklerini, müvekkillerinin diğer davalıların iddia edilen eylemlerine katıldığı yönünde ortaya konulabilecek bir delilin bulunmadığını, müvekkilleri hakkında yapılan şikayet sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini ve bu karara karşı yapılan itirazın da reddedildiğini, bu nedenle müvekkillerinin dava konusu edilen haksız eylemle bir ilgileri de ortaya konulamamış olup hakkında ceza kovuşturması yapılan diğer davalılar ile eylem birliği içinde hareket etmediklerinin de anlaşıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
9. Davalı ... cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkeme Kararı:
10. Antalya 4. İş Mahkemesinin 16.09.2013 tarihli ve 2009/873 E., 2013/410 K. sayılı kararı ile; davalılardan ... ve ... hakkındaki ceza mahkumiyet kararının onanarak kesinleştiği, diğer davalılar yönünden ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, banka zararının miktar olarak tespiti ve sorumluların belirlenmesi için birden fazla bilirkişi raporu alındığı, 29.05.2013 tarihli bilirkişi raporu öncesi alınan raporların bankanın tek taraflı olarak düzenlediği müfettiş raporuna konu kayıtları esas alması nedeniyle itibar edilmediği, anılan oluşa ve dosya içeriğine uygun hüküm vermeye elverişli 29.05.2013 tarihli rapor ile davacı Bankanın zararının ve sorumlularının belirlendiği, buna göre davalılardan ... ve ...’in banka zararının talepten fazla olduğu, diğer davalıların zararın oluşumuna doğrudan ve dolayısıyla katılmadıklarının tespit edildiği gerekçesiyle davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
11. Antalya 4. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı .... vekili, davalı ... Petrol Ürünleri Taş. Paz. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekili, davalı ... ve ... vekili, davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
12. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 24.06.2014 tarihli ve 2014/58 E., 2014/14326 sayılı kararı ile; “…1-Davalı ... temyizi yönünden;
Davalı vekili temyiz yoluna başvurduktan sonra vekaletnamesindeki yetkisine dayanak temyiz isteminden vazgeçmiş olduğundan temyiz dilekçesinin feragattan REDDİNE, karar verilmelidir.
2- Davacı, eski çalışan ...’in zimmetine para geçirdiğini ve bu işlemi yaparken de diğer davalılar ile birlikte hareket ettiğinden oluşan kurum zararının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Petrol vekili, müvekkil yetkilisi Ali Yılmaz hakkında takipsizlik kararı verildiğini, bu karara itiraz üzerine Manavgat Ağır Ceza Mahkemesinin 28.07.2009 tarihli kararı ile itirazın reddedildiğini ve takipsizlik kararının kesinleştiğini, bu nedenle tek taraflı olarak düzenlenen banka teftiş raporuna dayanılarak açılan bu dava yersiz olduğunu belirtmiştir.
Davalılar, Feyzan ve ... vekili ise, talep edilen miktarın son derece yüksek olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekilleri ise, müvekkilleri hakkında ceza soruşturması sonucu takipsizlik verildiğini, ve dava konusu edilen olayla ilgili olarak sorumluluklarının olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılamada 4 kez bilirkişi aldırılmış ve 29.05.2013 tarihli rapor hüküm kurmaya elverişli olarak kabul edilmiş ve buna göre banka zararından davalılar ... ve ...’in müşterek müteselsil sorumlu oldukları, diğer davalıların zararın oluşumuna doğrudan ve dolayısıyla katılmadıkları belirtilerek davanın Feyzan ve ... hakkında kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiştir.
Dava, davalıların banka çalışanı ... ile birlikte müşteri hesaplarından bankacılık mevzuatına aykırı işlemlerle zimmete para geçirmek ve haksız menfaat temin etmek suretiyle oluşan banka zararının tazmini davasıdır.
Olayla ilgili olarak ceza yargılaması da yapılmış davalılardan Feyzan ve ...’in mahkumiyetine karar verilmiş olup karar kesinleşmiştir. Bir kısım davalılar hakkında da takipsizlik kararı verilmiştir.
Banka zararının miktar olarak tespiti ve sorumluların belirlenmesi için birden fazla rapor alınmıştır. Ancak aldırılan raporların hiçbirinde davalıların yapmış oldukları işlemlerde hesaplarına kendi isimleri üzerinden para yatırılıp yatırılmadığı araştırılmamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş tekrar alanında uzman bir heyetten rapor aldırılmak suretiyle davalıların hesabına paranın nasıl yattığını tespit etmek ve eğer bu kişilerin hesabına kendileri para yatırmış ise sorumlu olduklarının tespitine, eğer başka bir hesaptan havale yapılmışsa şimdiki gibi karar verilmesi gerekmektedir.
Kabule göre ise, dava konusu alacak hakkında en yüksek mevduat faizine karar verilmesi gerekirken yasal faize karar verilmesi ve her bir davalı için dava sebebi ortak olup hepsi için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Direnme Kararı:
13. Antalya 4. İş Mahkemesinin 07.09.2015 tarihli ve 2014/659 E., 2015/472 K. sayılı kararı ile; hükmedilecek faiz türü ve vekalet ücretine yönelik bozma kararına uyulduğu belirtildikten sonra, araştırmaya ilişkin bozma sebebi yönünden davalı ... tarafından yapılan usulsüz işlemlere davalıların dahil olduğunun, davacı Banka aleyhine ve zararına sebepsiz zenginleştiklerinin ortaya konulmadığı gibi paranın yatırılış biçiminin de sonucu değiştirecek nitelikte olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
14. Direnme kararı süresi içinde davacı Banka vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK
15. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalılardan ... ve ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden ise davanın reddine karar verildiği eldeki davada, haklarında davanın reddine karar verilen davalılar yönünden banka zararının tespiti ve sorumluluklarının belirlenmesi amacıyla mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE
16. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle banka çalışanı olan işçi açısından özen borcuna ilişkin açıklama yapmakta yarar bulunmaktadır.
17. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) “İhtimam mecburiyeti” başlıklı 321. maddesi;
“İşçi, taahhüt ettiği şeyi ihtimam ile ifaya mecburdur.
Kasıt veya ihmal ve dikkatsizlik ile iş sahibine iras ettiği zarardan mesuldür. İşçiye terettüp eden ihtimamın derecesi, akde göre tayin olunur ve işçinin o iş için muktazi olup iş sahibinin malümu olan veya olması icabeden malümatı derecesi ve mesleki vukufu kezalik istidat ve evsafı gözetebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
18. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) “Özen ve sadakat borcu” başlıklı 396. maddesinin birinci fıkrası uyarınca “İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır”; “İşçinin sorumluluğu” başlıklı 400. maddenin birinci fıkrasına göre ise “İşçi, işverene kusuruyla verdiği her türlü zarardan sorumludur”.
19. Banka çalışanın asıl iş görme edimi, bankacılık hizmetlerini yerine getirme yanında, banka adına aynı hizmeti alan müşterilere tarafsız ve adil hizmet sunma, çalışma ve davranışlarında bankanın itibar kaybına sebebiyet vermeme, banka mevzuatına ve uygulamalarına aykırı davranmama şeklindedir.
20. Nitekim dava konusu maddi olay tarihinde yürürlükte bulunan 01.11.2001 tarihli ve 1012 sayılı mülga Türkiye Bankalar Birliği Bankacılık Etik İlkeleri Tebliği’nin 2. maddesine göre;
“Tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerinin korunması, mali piyasalarda güven ve istikrarın sağlanması, ekonomik kalkınmanın gereklerini de dikkate alarak, mevduat ve kredi sistemlerinin etkin şekilde çalışmasının sağlanması, ekonomide önemli zararlar doğurabilecek işlem ve uygulamaların önlenmesinin yanı sıra toplumsal yararın gözetilmesi ve çevrenin korunması amacıyla bankaların aşağıda belirtilen genel ilkeler doğrultusunda faaliyet göstermesi gerekmektedir.
Bankalar;
a) Dürüstlük
Faaliyetlerini yerine getirirken müşterileri, çalışanları, hissedarları, grup şirketleri ve diğer banka, kurum ve kuruluşlar ile olan ilişkilerinde dürüstlük ilkesine bağlı kalırlar.
b) Tarafsızlık
"İnsana saygının başarının temeli olması" ilkesinden hareketle, gerek çalışanları gerekse müşterileri arasında ayırım gözetmez, önyargılı davranışlardan kaçınırlar.
c) Güvenilirlik
Tüm hizmet ve işlemlerde, müşterilere karşılıklı güven anlayışı içerisinde açık, anlaşılır ve doğru bilgi verirler, müşteri hizmetlerini zamanında ve eksiksiz yerine getirirler.
d) Saydamlık
Müşterilerini, kendilerine sunulan ürün ve hizmetlere ilişkin hak ve yükümlülükler, yarar ve riskler gibi konularda açık ve net biçimde bilgilendirirler.
e) Toplumsal Yararın Gözetilmesi ve Çevreye Saygı
Tüm faaliyetlerinde karlılık yanında, toplumsal yararın gözetilmesi ve çevreye saygı ilkeleri ışığında sosyal ve kültürel etkinliklere destek sağlamaya özen gösterirler.
f) Karaparanın Aklanması ile Mücadele
Uluslararası normlar ve ulusal mevzuat hükümleri çerçevesinde, karaparanın aklanması, yolsuzluk ve benzeri suçlarla mücadeleyi önemli bir ilke olarak benimseyerek gerek kendi aralarında, gerekse konuyla ilgili diğer kurum ve kuruluşlarla ve yetkili mercilerle işbirliği yapmaya özen gösterirler. Kendi iç bünyelerinde de bu amaca yönelik gerekli önlemleri alır ve personeli için eğitim programları düzenlerler”.
21. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamında “Banka” niteliğini haiz işyerlerinde çalışan işçilerin de, görev tanımları dahilinde söz konusu ilkeleri gözeterek iş görme edimlerini yerlerine getirmeleri gerektiği kuşkusuzdur.
22. Nitekim Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 19.06.2014 tarihli ve 5903 sayılı Kararı ile değiştirilen ve Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu’nun 20.08.2014 tarihli Kararı ile kabul edilen “Bankacılık Etik İlkeleri”nin “Meslek Kuralları ve Çalışanların Uyacakları Etik İlkeler” başlıklı 19. maddesinde de banka çalışanlarının, görevlerini yerine getirirken yürürlükteki mevzuata uymak; çalışma ve davranışlarında bankanın itibar kaybına sebebiyet vermemek, adalet, doğruluk, dürüstlük, güvenilirlik ve sosyal sorumluluk prensiplerine aykırı davranışlarda bulunmamak; bankaya ait varlıkları ve kaynakları verimsiz ve amaç dışı kullanmamak; görev ve sıfatlarını kullan

Üyelik Paketleri

Dünyanın en kapsamlı hukuk programları için hazır mısınız? Tüm dünyanın hukuk verilerine 9 adet programla tek bir yerden sınırsız ulaş!

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Paket

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350 TL
199 TL/AY
Kazancınız ₺151
Ücretsiz Aboneliği Başlat